ويكيبيديا

    "تأدية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapmaya
        
    • görev
        
    • oynamak
        
    • işini
        
    • yaparken
        
    İlk olarak yararlılığı ele alırsak, yaşlı insanlar faydalı hizmetler yapmaya devam ediyorlar. TED أولا، فيما يختص بالفائدة، يستمر المسنون في تأدية خدمات ذات نفع.
    Tüm zamanımızı yalnızca işimizi yapmaya, performansa ayırıyoruz ve bu da iyi bir gelişim yolu değil. TED يكون تركيزنا منصبا على تأدية العمل فحسب، الأداء، الطريقة التي تبين أنها ليست جيدة للتطور.
    Bu işi yapmaya başladığımda, nefret temelli bir saldırıya tepki gösteriyordum. Bu yüzden kendimi güvensiz, endişeli ve bunalmış hissediyordum. TED حين بدأت تأدية هذا العمل كنت أستجيب لهجوم قائم على الكراهية، لذا كنت أشعر بعدم الثقة والقلق والهزيمة.
    görev hattında aşağı indi, gösterimizin hayata geçmesini olanaksız kıldı. Open Subtitles فقد مات اثناء تأدية واجبه حتى يظهر فيلمنا لكم الليلة
    Çavuş Manuel Rodriguez ve Memur Thomas Kayser görev başında öldürüldü. Open Subtitles الرقيب مانويل رودريغز و الضابط توماس كايزر قتلا اثناء تأدية الخدمة
    Bu adamı oynamak inanılmaz bir deneyimdi. Open Subtitles لقد كانت تأدية دور هذا الرجل تجربة مذهلة جدّاً
    İşini olabilecek en garip şekilde yapıyorsun, Şerif. Open Subtitles لديك طريقة غريبة في تأدية مهامَك أيها الشريف
    Onun işini yapmaya uğraşan,part-time çalışan bir danışmanım. Open Subtitles أنا مجرد مستشارة بدوام جزئي تحاول تأدية عملها
    Ben sadece işimi yapmaya çalışıyorum. Ama siz engel oluyorsunuz. Open Subtitles انا احاول تأدية عملي وانت تصعّبه علي كثيراً
    Sizinle seve seve konuşurum. Çünkü sadece işinizi yapmaya çalışıyorsunuz. Open Subtitles لانني أتفهم بأنكِ تحاولين تأدية عملكِ فحسب
    Aslında bu epeydir olmadı. Belki de işimizi daha iyi yapmaya başladık. Open Subtitles ذلك لم يحصل منذ فترة في الواقع، ربّما نحن نتحسن في تأدية أعمالنا.
    Tanrı aşkına, işinden olmak istemiyorsan işini yapmaya başla artık. Open Subtitles وحبًّا في الله، ابدئي في تأدية عملكِ إن كان لكِ أمل في الاحتفاظ به
    Bak, burada işimi yapmaya çalışıyorum. Open Subtitles والداى كانا فعليا أخوة أنظر, أنا أحاول تأدية وظيفتي هنا
    Sadece işini yapmaya çalıştığını biliyordum, tamam mı? Open Subtitles أعلم أنك كنت فقط تحاول تأدية عملك , حسنا ً؟
    Böyle şeyleri hayatında bir erkek olmadan yapmaya alışkın, ve ben daha 4 aydır babacılık oynuyorum. Open Subtitles إعتادت على تأدية واجباتٌ كهذه دون وجود رجلٍ في حياتها، وها أنا الآن بعد 4 أشهر ألعب دور الأب.
    Bu yüzden işimi yapmaya devam edeceğim ve beni ne kadar rahatsız ederseniz, kendimi o kadar az tutacağım. Open Subtitles اذاً، سأستمر في تأدية عملي وكل ما ضايقتموني اكثر كل ماقلت رغبتي بالتراجع عنكم
    Bu benim kuralım efendim. Sadece görev başındayken içki içerim. Open Subtitles أنه قاعدة لىّ ، انا فقط أشرب اثناء تأدية واجبي
    Ömrüm boyunca, bu kadar savsaklanan bir görev anlayışı görmedim. Open Subtitles لم يسبق لي و أن رأيت اهمالاً في تأدية الواجب كهذا في حياتي كلها
    Lamba, görev sırasında yaralandığı için savaş madalyasıyla ödüllendirildi. Open Subtitles المصباح كوفئ بقلب بنفسجي. لأنْه مجروح أثناء تأدية الواجب.
    Ha ha, söylemem lazım kahramanı oynamak iyiden iyiye güzel hissettirmeye başladı. Open Subtitles ينبغى ان أقول , تأدية دور البطل بدأت أشعر أنه رائع.
    On dakikada işi bitiririz ve sen de oynamak zorunda kalmazsın. Open Subtitles عشرة دقائق وبعدها لن تجبر على تأدية المسرحية
    Bana Onun ailenize kötü davrandığını veya kocanızı işini yapmaktan alıkoyduğunu söyleyebilir misiniz, bayan? Open Subtitles هل يمكنك أن تخبرينى انه قد عامل عائلتك بقسوة؟ أو بأنه منع زوجك من تأدية عمله؟ سيدتى, هل يمكنك أن تخبرينى ذلك؟
    Kutsal bir görev yaparken, savaşmak yasaktır. Open Subtitles كما إنه ممنوع القتال أثناء تأدية واجب مقدس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد