| kayboldum. Yanlış bir tarafa döndüm sonra kapı arkamdan kapandı. | Open Subtitles | لقد كنت تائهه دخلت بمكان خاطئ و أُغلق الباب |
| Biliyorum, telefonum bozulduğu için kayboldum. | Open Subtitles | أعرف، والسبب يعود لأن .هاتفي تحطّم وأنا تائهه تماماً |
| - Evet, kayboldum. - Nereyi arıyorsunuz? | Open Subtitles | ـ أجل، تائهه ـ عن ماذا تبحثين؟ |
| Kayıp ilan posteri yapmak istedim, annemin kaybolmuş olabilme ihtimaline karşı birileri bizi arayabilir yerini söyler diye, aynı köpeğimizi bulan adam gibi. | Open Subtitles | و أردت عمل تلك الملصقات في حالة ما إذا كانت أمي تائهه قد يتصل بنا أحد |
| Greg seni burada bulacağımı söyledi, Gig Limanında kaybolmuş. | Open Subtitles | غريغ أخبرني بأني سأجدك هنا تائهه في موضوع غيغ هاربر |
| Galiba kayboldum. | Open Subtitles | أنا تائهه بعض الشيء |
| Galiba kayboldum. | Open Subtitles | أنا تائهه بعض الشيء |
| Ben birazcık kayboldum da. | Open Subtitles | انا.. أنا فقط تائهه قليلا |
| özür dilerim. Cidden kayboldum. İçeride telefon var mı? | Open Subtitles | معذره أنا تائهه هل يوجد هاتف؟ |
| Biraz kayboldum gibi. | Open Subtitles | .يبدو إنني تائهه بالفعل |
| kayboldum. | Open Subtitles | -آسفه , كنت تائهه |
| Affedersin. kayboldum. | Open Subtitles | -آسفه , كنت تائهه |
| Bin yıldır dünyada kaybolmuş hâldeyim. | Open Subtitles | لآلاف الأعوام، أصبحتُ تائهه في هذا العالم. |
| Komşuları onu bir çok defa başı boş gezerken görmüş, kendi binasında kaybolmuş. | Open Subtitles | جيرانها ابلغو بانهم شاهدوها تجول في مناسبات عديدة، تائهه في مبناها |
| Saklanmıyor, kaybolmuş. | Open Subtitles | إنها لا تختبأ، بل تائهه. |
| Pek kaybolmuş gibi değil. | Open Subtitles | إنها لا تبدو تائهه. |
| Zavallıcık kaybolmuş. - Ne bileyim ben! ? | Open Subtitles | المسكينة تائهه ـلاأعرف،أعني... |
| Kayıp mı oldun tatlım? | Open Subtitles | هل انتِ تائهه يا حبوبة |
| Kayıp mı oldun tatlım? | Open Subtitles | هل انتِ تائهه يا حبوبة |
| Selam, Kayıp mı oldun? | Open Subtitles | مرحبًا, هل أنتِ تائهه ؟ |