Şiddet geçmişi yok. Birkaç trafik cezası dışında kaydı olmayan biri. | Open Subtitles | بدون أي تاريخ من العنف مستقيمة بلا سوابق |
O herifi 5-6 kez tutuklamış olmalıyım. Şiddet geçmişi olan küçük bir dolandırıcıdır. | Open Subtitles | قرابة الستّة مرّات، إنّه فنان إحتيال بالبضائع التافهة مع تاريخ من العنف |
Tamam, o burada yasadışı bulunuyor ve Şiddet geçmişi var. | Open Subtitles | حسناً إذن، هو هنا بصورة غير شريعة، ولديه تاريخ من العنف |
Bira içen bir ezikle, aile içi Şiddet geçmişi. | Open Subtitles | تاريخ من العنف المنزلي مع فاشل متعلق بالشراب |
Babasının Şiddet geçmişi de var demek. | Open Subtitles | اذن هناك تاريخ من العنف من الاب |
Belki de bir Şiddet geçmişi vardır. | Open Subtitles | ربّما يُوجد تاريخ من العنف في ماضيها. |
Adamın Şiddet geçmişi var. | Open Subtitles | الرجل لديه تاريخ من العنف |
Bartlett bu mesaji, karısının bir Şiddet geçmişi olduğunu desteklemek için kullandı. | Open Subtitles | لقد استخدم (بارليت) الرسالة ليُدعم إدعاءات الزوج أنّ زوجته لديها تاريخ من العنف |
Şiddet geçmişi var ve son zamanlarda helyoterapi koğuşundaki hastalardan birine kafayı takmış durumda. | Open Subtitles | وقالت انها لديها تاريخ من العنف ... ومؤخرا انها هاجس واحد من المرضى قسم helioterapia. |