| Bak, Towers benim hakkımda haklıydı, onları her ne pahasına olursa olsun hapse tıktım. | Open Subtitles | إسمع كان تاورز محقاً بشأني كنت أقوم بكل ما يلزم |
| Cathcart Towers? | Open Subtitles | كاتاكارت تاورز ؟ انه هو اليس كذلك؟ |
| The Cathcart Towers mı? | Open Subtitles | كاتاكارت تاورز ؟ انه هو اليس كذلك؟ |
| Cathcart Towers Oteli mi? | Open Subtitles | فندق كاتاكارت تاورز فندق كاتاكارت تاورز |
| Chenler Capitol Kuleleri 508. dairede yaşıyorlar. | Open Subtitles | آل شين يعيشون في كابتيل تاورز جناح رقم 508 |
| O lanet şeyi sana kasabayı terkettiği gün Celine Towers vermişti. | Open Subtitles | (سيلين تاورز) منحتك هذا الشيء في يوم مغادرتها للبلدة إلى الأبد |
| Cathcart Towers Hotel? | Open Subtitles | فندق كاتاكارت تاورز |
| Cathcart Towers Hotel. | Open Subtitles | فندق كاتاكارت تاورز |
| Bu Edward Towers'mı ? | Open Subtitles | هل هذا ادوارد تاورز ؟ |
| Şu Edward Towers değil mi? | Open Subtitles | هل هذا ادوارد تاورز ؟ |
| Bu arada, şu gazeteciden bir telefon aldım, Adam Towers'dan. | Open Subtitles | بالمناسبة تلقيت اتصالاً من ذلك الصحفي (آدم تاورز) |
| Adam Towers öldüğü için memnunum. Ve sen de memnun olmalısın. | Open Subtitles | أنا مسرورة لأن (آدم تاورز) ميت و يجب أن تكون مسروراً أنت أيضاً |
| Adam Towers'ın Denise'den başka bir sevgilisi varmış. | Open Subtitles | إن (آدم تاورز) لديه صديقة بالإضافة إلى (دينيس) |
| Yani eski eşiniz ve özel hastanız Adam Towers'la yatıyordu. Sadece bir tesadüf, değil mi? | Open Subtitles | إذاً فإن زوجتك السابقة و مريضتك الخاصة كانتا تعبثان مع (آدم تاورز) ألا يبدو هذا مصادفة ؟ |
| Franks ilkti. Towers ikinci. Mutlaka bir üçüncü olmalı. | Open Subtitles | إسمع كان (فرانك) أولاً و من ثم (تاورز) و هنالك احتما لأن يكون هنالك شخص ثالث |
| Neden bana bu makale hakkında bildiklerini anlatmıyorsun? Towers senin ve eski arkadaşımız George Cheslav hakkında yazıyormuş. | Open Subtitles | حسناً لم لا تخبرني عن تلك المقالة التي كان (تاورز) يكتبها عنك و عن صديقك (تشيزلوف) |
| Bak Michael, Adam Towers eski karını beceriyordu ve aynısını kariyerine de yapmak üzereydi. | Open Subtitles | إسمع يا (مايكل) كان (آدم تاورز) يمارس الجنس مع زوجتك السابقة و كان على وشك أن يدمر عملك لذلك علي أن أسأل |
| Peki, Adam Towers. Görünüşe bakılırsa araştırması kayıp. | Open Subtitles | إذاً يبدو أن كل أبحاث (آدم تاورز) و دفاتر ملاحظاته و أشرطته |
| Onu konuşturmak isteyebilirsin. Kim bilir, sana Towers'in notlarının nerede olduğunu söyleyebilir. | Open Subtitles | عليك أن تحل الأمر من يعرف ربما تقول لك ما الذي يعرفه (أدم تاورز) |
| Denise, Towers'a Cheslav araştırmasında yalan söylediğimi anlattın mı? | Open Subtitles | إسمعي يا (دينيس) هل أخبرت (تاورز) أنني كذبت بشأن (تشيزلوف) ؟ |
| ...Edgewood Kuleleri'nde çalışıyormuş. | Open Subtitles | كان يعمل في "إجوود تاورز" |