Şikâyet etmeyi kes, çok güzel görünüyorsun. Bu, Mel Miller. | Open Subtitles | توقف عن الشكوى ، تبدو جميلاً هذا هو " ميل ميللر" |
Bunu yapıyorum çünkü çok güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | أفعل هذا لأنك تبدو جميلاً جداً. |
- Sen de güzel görünüyorsun. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | تبدو جميلاً أيضاً - شكراً لكِ - |
Sen de gerçekten hoş görünüyorsun, papyonunun biraz eğri olması dışında. | Open Subtitles | أنتَ تبدو جميلاً أيضاً، ماعدا أنّ ربطة عنقك مائلة قليلاً، وإذا لم تعدّلها، سأترك هذه المحادثة |
Bu gömlekle çok hoş görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو جميلاً جداً فى هذا القميص |
O kadar tatlı görünüyordun ki, uyandırmaya kıyamadım. | Open Subtitles | وكنت تبدو جميلاً جدا لم أستطع تحمل إيقاظك |
Teşekkür ederim. Sen de çok iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | شكراً لك, انت تبدو جميلاً حقاً أيضاً. |
Bu gece güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | أنت تبدو جميلاً الليلة. |
güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | انت تبدو جميلاً |
Sen de güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو جميلاً أيضاً. |
- Sen de çok güzel görünüyorsun. Teşekkürler. | Open Subtitles | تبدو جميلاً أنت أيضاً. |
Gerçekten çok güzel görünüyorsun Semiz. | Open Subtitles | هذا صحيح، تبدو جميلاً حقاً يا (فاتس). |
- Mike! - Ne kadar güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | - كم تبدو جميلاً |
güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو جميلاً |
çok hoş görünüyorsun. | Open Subtitles | عزيزي، تبدو جميلاً حقاً |
- Çok hoş görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو جميلاً جداً |
Her zaman olduğu gibi hoş görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو جميلاً كالعادة |
- Özür dilerim. - hoş görünüyorsun. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | تبدو جميلاً حقاً؟ |
Çok tatlı görünüyordun, seni uyandırmaya kıyamadım. | Open Subtitles | يومي سيبدأ مبكراً جداً وأنت تبدو جميلاً هناك أنا لم أرد أن أجعلك تستيقظ |
Bu sabah gerçekten çok iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | يجب أن أقول أنك تبدو جميلاً هذا الصباح |