Sonrasında şimdiye kadar istediklerin alırsın-- Babanın adını temize çıkarırsın. | Open Subtitles | فقد حصلتِ على ما سعيتِ خلفه طويلاً، تبرئة اسم والدك |
İddia makamı onu temize çıkaracak bir kanıt verecekti. | Open Subtitles | برادي مقابل ولاية ميريلند. أصبح الإدّعاء للإنقلاب تبرئة الدليل. |
O günden sonra, Leslie beraat edinceye kadar başka bir kokteyl hazırlamamaya yemin ettim. | Open Subtitles | منذ ذلك اليوم, اقسمت الا اشرب شرابا حتى يتم تبرئة ليزلى |
Sen dostun Teğmen Kirk'ü aklamaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعمل من أجل تبرئة صاحبك ليوتينانت كيرك |
Şu anda yapacağın en doğru şey, adını temizlemek. | Open Subtitles | أفضل شيءٍ يُمكنك القيام به الآن هو تبرئة اسمك. |
Yüzbaşı Schilz'i temize çıkarmak istiyorum. Böylece karısı ve kızı hakları olan parayı alabilecek. | Open Subtitles | أريـد تبرئة الملازم شيلز مما يمكن لزوجته وابنتها الحصول على المعونة |
Bu adam ulusal bir şakadan kendini temize çıkarmak için son on yılın en büyük kahramanlığını yaptı. | Open Subtitles | هذا الرجل انتقل من أضحوكة الأمة الى تبرئة نفسه من خلال القيام بأشرف عمل تم القيام به في وطننا خلال العشرية الأخيرة |
Bence bu sefer kaçmıyor. Adını temize çıkartmaya çalışıyor. | Open Subtitles | هذه المرة لا أظن انه يحاول الهرب هذه المرة أظنه يحاول تبرئة نفسه |
Belki bu, adını temize çıkarmaya çalıştığınız için size teşekkür etme şeklidir. | Open Subtitles | حسنـًا، لربّما هذه طريقة لشكركم علـى محاولة تبرئة إسمه |
Ailemin adını temize çıkarmama ve saklı köyü ifşa etmeye yardım edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك تبرئة اسم عائلتي والكشف عن سر هذه القريه. |
Basit bir beraat yeterli olur. Bayan French'in kocanıza para bıraktığından haberiniz var mı? | Open Subtitles | تبرئة بسيطة ستكون كافية ، الآن ، هل تعلمين أن مسز فرينتش تركت مالا لزوجك ؟ |
"Eğer TPB kurucuları beraat ederlerse, bu internet özgürlüğü için zafer olacaktır." | Open Subtitles | 'إذا تمت تبرئة مؤسسي موقع 'قراصنة الخليج" "فسيكون ذلك إنتصارا لحرية الانترنت |
Ben onu herhangi bir şüpheden beraat ettiririm, ne olursa olsun çürütürüm. | Open Subtitles | حسنا أنا تبرئة له من أي شبهة , دحض أي دافع . |
Tek yaptığınız isimlerinizi aklamaya çalışmaktı ama kendinizi daha derinlere sürüklediniz. | Open Subtitles | كل ما حاولتم فعله هو تبرئة أسمائكم لكن ما فعلتموه، هو توريطها بما هو أكبر |
Adımı temizlemek zorundayım. Yoksa hapiste olsam da fark etmez. | Open Subtitles | عليّ تبرئة اسمي هذا وإلاّ سأكون مثل تواجدي بالسجن |
Çocuk suçsuz bulunmuş da olsa olayın çok ayrıntılı bir şekilde planlandığı görüşündeydi. | Open Subtitles | حتى بعد تبرئة الطفل. ولكنه خطط ادق التفاصيل حتى النهاية. |
Eger burada, Lincoln'i serbest birakmaya yardim edecek bir sey olursa diye sana tesekkur etmek istedim. | Open Subtitles | إن كان ما يوجد هنا له القدرة على تبرئة (لينكولن) فأردت فقط أن أشكرك إلى اللقاء |
Ne tür bir aklanma istiyorsunuz? Sözde aklanma, gerçek aklanma, sürüncemede bırakma? | Open Subtitles | نسيتُ أن أسألك أي نوع من التبرئة تريد، تبرئة ظاهرية أو تبرئة نهائية أو حقيقية؟ |
Eğer ismimi temize çıkaramazsam büyük ihtimal kuruldan atılacağım. | Open Subtitles | والمجلس سيطردني إذا لم استطع تبرئة اسمي اسرائيل. |
Suçlamaları kabul etmedi ve hepsinden aklandı. | Open Subtitles | و تمت تبرئة ساحته من جميع التهم المنسوبة اليه |
Bu yüzden mi şüpheliyi aklamak için bu kadar kararlısın? | Open Subtitles | ألهذا السبب أنتِ مُصرّة بعناد على محاولة تبرئة اسم المشتبه بها؟ |
Yaptığımız her şey adımızı aklayacak kadar hayatta kalıp eve dönmek içindi. | Open Subtitles | كل مافعلناه ببقائنا على قيد الحياة من أجل تبرئة اسمائنا وعودتنا الى وطننا |
Sizce bu Warren Komisyonunun tamamen aklanması anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | هل توافق على أن هذه تبرئة كاملة للجنة وارن ؟ |
Onlara bir çift sözüm var... babamın suçsuzluğu kanıtlanıncaya kadar... bu davadaki herkesin suçsuzluğu kanıtlanıncaya kadar... suçlu olanlar adalet önüne çıkarılıp cezalandırılıncaya kadar babam adına ve gerçek uğruna... mücadelemi sürdüreceğim! | Open Subtitles | حتى تتم تبرئة والدي... حتى تتم تبرئة جميع المتهمين بهذه القضية... حتى تتم محاكمة المتهمين الحقيقيين... |
Vali bütün suçlamalardan aklanmış, kısa bir süre sonra yeniden seçilmiştir. | Open Subtitles | تمت تبرئة رئيس البلدية من كل التهم وأفرج عنه بعد عدة سنوات |
Cross, Dahl'ın aklanmasından memnun olmasa gerek. | Open Subtitles | حسناً ، يمكن أن أن لا تكون (كروس) سعيدة (بشأن تبرئة اسم (دول |