Akıllanıncaya kadar da yemek içmek yasak. Öyle oluyor ve Tabrez sana yardım ediyor. | Open Subtitles | و مهذا ما جري و ابنك تبريز ساعدك علي هذا |
Yoksa benim adım Tabrez olmasın. | Open Subtitles | و الا فلن اكون تبريز هي لي هي ملكي |
O Tabrez rolüne yakışıyor. | Open Subtitles | ها قد حصلنا علي تبريز |
Sonra Tahran'dan Tebriz'e otobüs, Tebriz'den Türkiye'ye de tren. | Open Subtitles | ثم من " طهران " إلى " تبريز " بالحافلة و من " تبريز " إلى تركيا بالقطار |
Tebriz yakınlarında, uzanan dağlar boyunca gizli hatlar mevcut. | Open Subtitles | بضعة طرق للتهريب عبر الجبال إلى الحدود قرب "تبريز" |
Tabriz'de kadınlar ve erkekler sinemada da yanyana oturamazlar. | Open Subtitles | في (تبريز)، النساء لا تستطع الجلوس مع الرجال في السينمات |
Ayrıca Tabrez Anwar olarak da bilinir. | Open Subtitles | يعرف أيضاً تبريز أنور |
Mumbai'dan, Tabrez Mirza Khan takma adı Tees Maar Khan. | Open Subtitles | (من مومباي , ( تبريز ميرزا خان (المعروف بـ ( تيس مار خان |
Filmin çekimlerini izlemek istiyorum, Tabrez. - Evet, göstereceğim. | Open Subtitles | (أريد أن أشاهد تصوير الفيلم يا (تبريز - أجل, سوف أريكِ - |
Bu uluslararası suçlu Tabrez Mirza Khan diğer adıyla, Tees Maar Khan. | Open Subtitles | (تبريز ميرزا خان), الملقب بـ(تيس مار خان) |
Ama Tabrez, bu nasıl? | Open Subtitles | لكن ( تبريز) كيف أستطيع ذلك |
Ah, evet. Ama Tabrez nerede? | Open Subtitles | نعم , لكن أين ( تبريز)؟ |
Tabrez, oğlum. - Anne? | Open Subtitles | (ولدي (تبريز - أمي؟ |
Hayır! Hayır, Tabrez. | Open Subtitles | (كلاّ يا (تبريز |
Tabrez. Tabrez. | Open Subtitles | (تبريز) |
Tabrez. - Ne? | Open Subtitles | (تبريز) ماذا؟ |
Bir Hamadan ve de bir Tebriz sanırım. | Open Subtitles | "مِن "همدان" وأعتقد أنَّها مِن "تبريز |
Tebriz hedef alındı. | Open Subtitles | تعين منطقة "تبريز". |
- Tebriz. | Open Subtitles | من تبريز |
- Tabriz'de bulundun mu hiç? | Open Subtitles | ـ أأنتِ كنت في (تبريز)؟ |