ويكيبيديا

    "تبينت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • buldum
        
    • fark
        
    Ben de bir şeyin anagramı olduklarını buldum. Open Subtitles لذا تبينت أنه إعادة لترتيب الحروف لشيء ما
    Galiba kara delik fotoğrafının nasıl çözüleceğini buldum. Open Subtitles أعتقد أنني تبينت طريقة لفك تشفير صورة الثقب الأسود
    Nakit bulmak için başka bir yol buldum. Open Subtitles تبينت طريقة أخرى لجنى بعض الأموال
    Birleştirici bir etkinliği altı yaşındaki üç çocuk için bir lince döndürdüğünü fark etmiş olmalı. TED لابد وأنها قد تبينت أنها قامت بتحويل حدث لبناء الفريق إلى حدث للنيل من طفل ذو ستة أعوام على الملإ.
    Altı yıl boyunca onun yasını tuttum ve şimdi ben buna değmeyeceğini fark ediyorum. Open Subtitles ست سنوات كنت أنوح فيها على خسارته و الآن تبينت أنه لم يكن يستحق ذلك
    Kimin sorumlu olduğunu buldum. Open Subtitles وقد تبينت الفاعل
    Illinois'da yeni bir evi olduğunu buldum. Open Subtitles تبينت من محل إقامتها الجديد في ولاية (إلينوي).
    Sampson'un Allman Endüstri'den ne çaldığını buldum. Open Subtitles عليكما تأجيل ذلك ورؤية هذا. تبينت ما سرقه (سامبسون) من صناعات (ألمان)
    Ve bir çıkar yol buldum. Open Subtitles وقد تبينت الطريقة الآن
    Illinois'da yeni bir evi olduğunu buldum. Open Subtitles تبينت من محل إقامتها الجديد في ولاية (إلينوي).
    Oyuncakları hakkında. Dalton'un ölçümlerinden buldum. Open Subtitles عن ألعابهما، تبينت ذلك عبر قياسات (دالتون).
    Maseo'nun yerini buldum. Open Subtitles تبينت موقع (ماسيو).
    Polis onun hasta olduğunu fark etmiş, tutuklanmak yerine, ambulansa ihtiyacı olduğunu görmüş. Open Subtitles الشرطة تبينت أنها كانت مريضة، وأنه لا داعي لاعتقالها وانها بحاجة إلى سيارة إسعاف
    Bana karşı his beslediğini fark ettiğin kısmı tekrarlar mısın? Open Subtitles هل بأمكانك أعادة الجزء الذي تبينت فيه مشاعرك تجاهي؟
    Sanırım fark ettim ki özellikle böyle bir akşamda nefes aldığımız için şanslıyız. Open Subtitles أظن بأنني تبينت ذلك وخصوصاً في أمسيات كهذه بأننا جميعاً محضوضين لكوننا على قيد الحياة.
    Masumlar Kliniği davada ilk olarak ifadesini değiştirmesi için tanığı tehdit ettiklerini fark etmişti zaten. Open Subtitles تبينت لجنة المُحاماة أن هذا الأمر يُعد تلاعب بالشهود وهو ما لفت إنتباههم ليقبلوا بالقضية في المقام الأول
    Hakarete uğradım, bunu anca fark ettin. Open Subtitles إنني أشعر بالإهانة لكونك قد تبينت هذا الآن!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد