Sadece, bu işte devamlı seninle karşılaşıp karşılaşmayacağımı çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول تبيُّن إن كنت سأظل أقابلك أثناء تحقيقي. |
Ve burada oturmuş, bizi ondan daha iyi yapan nedir ki diye çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | وإنّي جالس هنا أحاول تبيُّن شيء يجعلنا أفضل منه. |
Sorunu çözmeye çalışıyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | نحن نحاول تبيُّن حلٍّ لذلك حاليًّا، اتفقنا؟ |
Hâlâ öğrenmeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | -أين؟ ما زالوا يحاولون تبيُّن ذلك. |
Ben de öğrenmeye bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | -أحاول تبيُّن سبيلًا لذلك |
Ama önce nasıl etkisiz hâle getireceğimizi bulmalıyız. | Open Subtitles | لكن علينا تبيُّن كيفية تفكيكها أولًا. |
Bu kişiyi kimin öldürmek istediğini çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | -أحاول تبيُّن ما إن كان لدى أحدهم دافعًا لقتل هذا الرجل . |
Bütün adamlarım Brian Finch'in olayının ne olduğunu çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | جميع عملائي يحاولون تبيُّن ما ألمَّ بـ (برايان فينش). |
- Hala onu çözmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | ما زلت أحاول تبيُّن ذلك. |
- Jenkins neden burada olduğunu çözmeye çalışıyor... | Open Subtitles | -و(جينكنز) يودّ تبيُّن السبب . أنت هنا بسبب... |
Güzel, şunları analiz edelim de nerede üretildiğini öğrenmeye çalışalım. | Open Subtitles | -{\pos(190,230)}.لطيف -حللي هذا بُغية تبيُّن وجهة تصنيعه . |
Ben de öğrenmeye bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | -أحاول تبيُّن سبيلًا لذلك . |
Ama önce nasıl etkisiz hâle getireceğimizi bulmalıyız. | Open Subtitles | لكن علينا تبيُّن كيفية تفكيكها أولًا. |