Belki de senden öğrenmenin zamanı gelmiştir, McGee. Filme geç kalma. Aradığın için teşekkürler. | Open Subtitles | ربما انه الوقت أن يقوم هو بالتعلم منك,ماكجى فقط لا تتأخر عن الفيلم حسنا,شكرا لاتصالك |
Sen git. Viziteye geç kalma. | Open Subtitles | لا, لا, اذهب أنت لا يمكن أن تتأخر عن الدورات |
İşe geç kalmıyor musun? | Open Subtitles | ألن تتأخر عن العمل؟ |
İşe geç kalmıyor musunuz? | Open Subtitles | (هاوك ألم تتأخر عن العمل؟ |
Okula geç kalmadan önce neden ikiniz de otobüse binmiyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا تركب حافلتك قبل أن تتأخر عن المدرسة؟ |
Pekâlâ, unut gitsin. Annie ile buluşmaya geç kalmadın mı? | Open Subtitles | أنسى الموضوع ألن تتأخر عن لقاء آني؟ |
Önemli görüşmene geç kalmazsın. | Open Subtitles | لا يجب أن تتأخر عن موعدك الهام |
Gitsen iyi olur. Köylü dostlarına geç kalmamalısın. | Open Subtitles | الأفضل أن تذهب ، لا ينبغى أن تتأخر عن أصدقائك المزارعين |
- Sen de futbol antrenmanına bu sefer sakın geç kalma. | Open Subtitles | و أنت, لا تتأخر عن تمرين كرة القدم هذه المرة |
- Sen de futbol antrenmanına bu sefer sakın geç kalma. | Open Subtitles | و أنت, لا تتأخر عن تمرين كرة القدم هذه المرة |
Giyin. İşe geç kalma. | Open Subtitles | ارتدي ملايسك ولا تتأخر عن العمل |
Hadi giyin, Okula geç kalacaksın. | Open Subtitles | إرتدي ملابسك كي لا تتأخر عن المدرسة |
Rob, acele etsen iyi olur. Okula geç kalacaksın. | Open Subtitles | من الأفضل أن تسرع يا (روب)كى لا تتأخر عن المدرسة |
- İşe geç kalmadın mı sen? | Open Subtitles | ألم تتأخر عن العمل؟ |
- Sen asla işe geç kalmazsın ki. | Open Subtitles | أنت لا تتأخر عن العمل أبداً |
Hayır, bölge komitesine geç kalmamalısın. | Open Subtitles | لا، يجب أن لا تتأخر عن مجلس الإدارة. |