Öte yandan benim kriptoloji doktoram var ve hayal edebileceğin her dili biliyorum. | Open Subtitles | من ناحية أخرى، أنا حاصل على دكتوراه في الشفرات وكلّ اللغات التى تتخيلها |
Bana öğrettiği şeyler sayesinde hayal dahi edemeyeceğin tehlikelere atıldım. | Open Subtitles | خضتُ مخاطر لا يمكنك أن تتخيلها بسبب ما علمني إياه |
Dünya da bana hayal bile edemeyeceğin kadar çok kapı açtı. | Open Subtitles | والآن العالم مفتوحاً لي في . طرق لا يمكن أن تتخيلها |
Bir sonraki aklına bile gelmeyecek bir dehşet ortaya çıkaracak. | Open Subtitles | أما التالية فسوف تطلق العنان لأهوال لا تستطيع أن تتخيلها |
aklına gelecek her türlü yer vardır. | Open Subtitles | هناك ربما كل الأماكن التي يمكن أن تتخيلها. |
sandığın kadar kör değilim. Anlayamayacağın duyularım var. | Open Subtitles | أنا لست أعمى تماماً كما تعتقد لديَّ حواس لا يمكنك أن تتخيلها |
Bizim anca hayalini kurabildiğimiz şeyleri, o bu şerefsizlere uyguluyor. | Open Subtitles | إنه يفعل بأولئك الأوغاد بوسائل يمكنك أن تتخيلها |
Şey hayatını hayal bile edemeyeceğin yönlerde zenginleştirebilecek bir ilişkiden mahrum kalıyorsun. | Open Subtitles | حسناً... أنت محروم من علاقة... يمكنها أن تثري حياتك بطريقة لا تتخيلها... |
Yani istediğin zaman onu çıplak hayal edebilirsin. | Open Subtitles | وقتما شئت إذاً، يمكنك أن تتخيلها وهي عارية |
Mümkün olan en kötü şeyi düşün, hayal edebilirsin ve seni orada göreceğim. | Open Subtitles | فكر فى أسوأ الإحتمالات الممكنة التى تتخيلها, وسأراك هناك |
hayal edemeyeceğin şeyler gördüm. | Open Subtitles | رأيت أشياءً حتى أنك لا تستطيع أن تتخيلها |
Ama bazen işler tam olarak hayal ettiğiniz gibi gelişmiyor. | Open Subtitles | لكن أحياناً الأشياء التى تتخيلها لا تحدث بالظبط |
Bazı şeyler o kadar korkunçtu ki, hayal bile edemiyordunuz. | Open Subtitles | عندما تكون هناك أشياء فظيعة, لدرجة أنك لا تتخيلها |
Bazı şeyler o kadar korkunçtu ki hayal bile edemiyordunuz. | Open Subtitles | عندما تكون هناك أشياء فظيعة, لدرجة أنك لا تتخيلها دائما ما تكون أبسط مما قد تظن |
isteyebileceğin her şeyi, hayal edebildiğin bütün saadeti, | Open Subtitles | كل شئ ممكن أن ترغب به كل سعادة يمكن أن تتخيلها |
Bizim geliştirdiğimiz ilaçlar hayal bile edemeyeceğin yollarla hayatını değiştirecek. | Open Subtitles | , الدواء الذي نعده سيغير حياتك بطريقة لا تتخيلها |
Hem de hayal bile edemeyeceğiniz bir şekilde. | Open Subtitles | المناظر الطبيعة المادية لهذه المدينة في طرق لا يمكن حتى أن تتخيلها |
Onu, üzerinde kıyaferleri olmadan hiç hayal etmediğinizi söyleyin bana. | Open Subtitles | قل لي انك لا تستطيع ان تتخيلها بدون ملابسها |
aklına gelebilecek bütün deliklere girip çıkıyorduk. | Open Subtitles | قمنا بمهمات في كل المواقف اللعينة التي يمكنك أن تتخيلها |
aklına gelebilecek her türlü şeyi silah olarak kullanıyorlardı. | Open Subtitles | بحوزتهم كل الأسلحة البيضاء التي تتخيلها. |
Seni uyarıyorum. Onu yatağa atmak sandığın kadar kolay değil. | Open Subtitles | أنا أحذرك.هي لن تتقرب أليك بالسرعه التي تتخيلها |
Bizim anca hayalini kurabildiğimiz şeyleri, bu piçlere yaşatıyor. | Open Subtitles | إنه يفعل بأولئك الأوغاد بوسائل يمكنك أن تتخيلها |