O zaman bunu hâlâ hatırlıyor olması iyi bir şeydir. | Open Subtitles | حسنٌ إذن، ربما من الجيد أنها ما زالت تتذكرها |
Onun hatırlamadığı şeyleri hatırlıyor olabilirsin. | Open Subtitles | قد تتذكرين أشياء هي لا تتذكرها |
Sana eşinin bir fotoğrafını göstereyim. Onu hatırlıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنا سوف أريك صورة زوجتك أنت تتذكرها, أليس كذلك ؟ |
Demek hatırladığın kadarıyla hep burada çalışıyordun, doğru mu? | Open Subtitles | لقد كنت تتمرن هنا لفترة أطول مما تتذكرها, أجل؟ |
6 ay önceki dava, Hatırladın mı? | Open Subtitles | القضية من نصف سنه , هل تتذكرها ؟ |
hatırlamıyor olabilirsin, ama annen çok neşeli biriydi. | Open Subtitles | أنت لا تتذكرها, لقد كانت مرحة جداً من قبل. |
Onun hatırlamadığı şeyleri hatırlıyor olabilirsin. | Open Subtitles | قد تتذكرين أشياء هي لا تتذكرها |
Pardon. Hatırlayamadığı bütün herşey arasında hala eski sevgiliyi hatırlıyor. | Open Subtitles | تتذكرها لا التي الأشياء كل بين من آسف, |
Kız kardeşim "Ölmek istemiyorum" dediğini hatırlıyor. | Open Subtitles | وأُختي تتذكرها تقول، لا أُريد أن أموت. |
Çok soğuk. Bu kadar soğuk olduğunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | إنها بادرة للغاية هل تتذكرها بادرة؟ |
Hayır, onu öldürdüğün için hatırlıyorsun. | Open Subtitles | . لا , انت تتذكرها , لأنك قتلت هذه المرأة |
Çünkü onu olduğu gibi değil, olmasını istediğin şekilde hatırlıyorsun. | Open Subtitles | هذا لأنكَ تتذكرها على الطريقة التي تمنيت أن تكون عليها، ليس على الطريقة التي كانت عليها. |
Sen sadece benim yanlışlarımı hatırlıyorsun. | Open Subtitles | انها الأخطاء فقط هى ما تتذكرها |
Görüyorsun, ben bunun bir parçasıyım ve sen bunu hatırladığın sürece de yaşayacağım. | Open Subtitles | فكما ترى ، لقد صرت حزءاً منها الآن وسأعيش طالما تتذكرها |
Umarım Dünya'daki hayat, her şeyiyle hatırladığın gibidir. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون الحياة على الأرض كما تتذكرها |
Carol Johnson, kızıl saçlı hoş bayanı Hatırladın mı? | Open Subtitles | " كارول جونسو " تتذكرها ذات الشعر الأحمر |
Ama hatırlamıyor. | Open Subtitles | بل هي الحياه التي لا تتذكرها |
Onu yakında hatırlarsın. Buradan çıkana kadar tamamen hatırlamış olursun. | Open Subtitles | انت سوف تتذكرها مباشرة عند خروجنا من هنا سوف تاتي من اجلك |
Sen onu hatırlamıyorsun, ama o seni doğumundan beri tanıyor. | Open Subtitles | أنت لا تتذكرها, لكنها تعرفك عندما كنت طفلاً صغيراً. |
hatırlamak istediğiniz anıya tutunursunuz, önünüzde olan şeye değil. | Open Subtitles | سوف تعتمد على النسخة التي تريد ان تتذكرها ليس الشخص الذي امامك الان |
hatırladığı arabanın annesinin katillerine ait olmamasından sen ve karının masum olmasından korkuyordu. | Open Subtitles | خشيت أنّ السيارة التي تتذكرها لاتخص الأشخاص الذين قاموا بقتل أمّها. ذلك أنّك أنت وزوجتك مجرد أبرياء. |
Bunda yanlış bir şey yok. Hepimiz yaparız. hatırlamadığı birkaç detay için kim endişelenir. | Open Subtitles | جميعنا يفعل ذلك، من يبالي لو كان هناك بعض التفاصيل الصغيرة لا تحب أن تتذكرها |
İşte "Jaws"ta bu tip sahneler hatırlarsınız ve filmden de beklentiniz budur. | TED | هذه هي نوع من ، كما تعلمون ، المشاهد التي تتذكرها وتتوقعها من 'الفك المفترس'. |
Hatırlamadığın o fırtınanın hikayesini dinlemek ister misin? | Open Subtitles | هل تود ان تسمع قصة ذلك الاعصار الرعدي التي لا تتذكرها ؟ |
Geçen gelişinizden hatırlıyorsunuz burayı değil mi? | Open Subtitles | تتذكرها من المرة الماضية حيت كنت هنا, أليس كذلك؟ |
Senden bütün hikayeni anlatmanı istiyorum, hepsini... hatırlayabildiğin bütün ayrıntılarıyla. | Open Subtitles | ما أريد أن أعرفه هو قصتك الكاملة... بجميع التفاصيل التي تتذكرها |
Sadece birini hatırlayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | هناك فقط واحدة سوف تتذكرها ، اليس كذلك ؟ |