Neden sen birazzcık daha şikayet etmiyorsun, Seni mımız cadı! | Open Subtitles | لمـا لا تتذمرين حول ذلك أكثر قليلا أيتهـا القبيحة المتذمـرة |
Evde huzur dolu bir tedavi ve sen şikayet mi ediyorsun? | Open Subtitles | بفرصة الاسترخاء في المنزل في حين أنك تتذمرين ؟ |
Ona uzun seyahatlerinden şikayet ettiğin bir mesaj bırakmışsın. | Open Subtitles | تركتِ له رسالة تتذمرين فيها من رحلاته الطويلة. |
Tek hatırladığım yeni başladığında sana o işi bulduğum ve sonra kumlarda seni güzel gösterecek doğru ruj tonunu bulamadılar diye dır dır ederken üç saat boyunca donduğum. | Open Subtitles | ما أتذكره أنني أتيت لكِ بتلك الفرصة فيبدايةمسيرتكِ.. ثمّ تجمدت على الرمال لثلاثة ساعات.. بينما كنتِ تتذمرين لأنهم لم يجدوا لكِ الدرجة |
Eva, Eva, her daim dır dır. | Open Subtitles | (إيفا), (إيفا), دوما تتذمرين. |
Neden bu seferki için bu kadar sızlanıyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا تتذمرين بسبب هذا |
Sadece sızlanıyorsun. | Open Subtitles | بل تتذمرين |
Yaşlanmış olman benim suçum değil. Neden şikayet ediyorsun? | Open Subtitles | ،ليس ذنبي أنكِ صرت كبيرة في السن ماذا ينقصك كي تتذمرين منه؟ |
Önceden seni öldüresiye çalıştırmasından şikayet ederdin ama şimdi çalışma koşullarından memnunsun ve ondan gerçekten hoşlanıyor gibisin. | Open Subtitles | وكنت فيما قبل تتذمرين من إنهاكها لك لكنك الآن سعيدة بإنهاكها لك ويبدو أنك معجبة بها كثيراً |
Müziğinin piyasa çıkarılması konusundaki yavaşlıktan şikayet ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تتذمرين من تلكئي في نشر موسيقاكِ. |
şikayet ediyorsun ama yine de kimseyle birlikte yaşamak istemiyorsun. | Open Subtitles | تتذمرين ومع ذلك ترفضين العيش مع أحد |
Yıllardır hayatının ne kadar kötü olduğuna dair sızlanıp şikayet ediyorsun ama iyileştirmek için tek bir şey bile yapmadın. | Open Subtitles | أتعلمين لسنين لا طالما كنتِ ..تتذمرين كيف حياتك مزرية ...لكن لم تفعلي شيء واحداً لجعلها أفضل |
Sana yapsam şikayet etmezsin ama. | Open Subtitles | وانتي لا تتذمرين عندما افعلها لكي |
Fark edebilirler. Ya da daha kötüsü, "kadın" derseniz masanın diğer tarafındakiler sizin özel ilgi beklediğinizi veya şikayet ettiğinizi düşünebilirler, | TED | ربما يلاحظون،و الأدهى من ذلك ، حين تقولين "امرأة" يعتقد من يجلس على الطرف الآخر للطاولة أنك تطلبين تعاملا خاصا، أو أنك تتذمرين. |
Hep şikayet, hep şikayet. | Open Subtitles | -اصمتي يا يونيوس أنتِ دائماً تتذمرين |
Sen de neden her zaman her şeyden şikayet ediyorsun? | Open Subtitles | -و لماذا تتذمرين أنتِ بشأن كل شئ ؟ |