| Sadece Eyalet Savcılığı için aday olmazsın; orası sıçrama tahtasıydı. | Open Subtitles | انت لا تترشح لتكون المدعى العام فحسب، تلك نقطة الانطلاق |
| Eğer karar ailene ait ise, başkanlığa aday olmanı istemiyorum. | Open Subtitles | إذاً كان الأمر منوطاً بعائلتك فلا أريدك أن تترشح للرئاسة |
| O bir hemşire, her gün sağlık hizmeti eksikliğinin yaşadığı halka olan etkisini görüyor ve bu yüzden aday olmaya karar verdi. | TED | وهي ممرضة مسجلة، وترى بعينها كل يوم أثر انعدام الوصول إلى الرعاية الصحية في مجتمعها الذي تعيش فيه، فقررت أن تترشح. |
| Yani sonuçta belediye başkanı adayı falan değilsin, değil mi? | Open Subtitles | اعني ليس أنك تترشح لمنصب العمدة او ما شابه صحيح؟ |
| Başkanlık için adaylığını koymasan daha iyi olur. | Open Subtitles | حسنا،ربما كان يجب أن لا تترشح للرئاسة. |
| Evet ama kızı o koltuk için yarışıyor. | Open Subtitles | أجل، لكن ابنتها تترشح لذاك المنصب |
| Ama Geraldine Page'in aday olmasına çok sevindim. | Open Subtitles | لكني تحمّست لمشاهدة جيرالدين بيج تترشح أأنتي مثلي؟ |
| Gözlükleri çıkartırsan seni aday yapabiliriz. | Open Subtitles | حسناً، لو تركت تلك النظارات، قد نجعلك تترشح للرئاسة |
| Evet, yasal ama bugüne kadar hiçbir First Lady senatoya üye olmak için aday olacağını söylemediği için bu konuda fikrim yok. | Open Subtitles | حسنا انه قانوني لكن فقط لأنه لم تخطر الفكرة على بال احد ان السيدة ااولالى قد تترشح للمكتب |
| İşte bu sebeple aday olmalısın ve sana bu yüzden oy vermeliler. | Open Subtitles | ولهذا السبب بالضبط يجب أن تترشح وسيصوت الناس لك. |
| İşte bu sebeple aday olmalısın ve sana bu yüzden oy vermeliler. | Open Subtitles | ولهذا السبب بالضبط يجب أن تترشح وسيصوت الناس لك. |
| Lex'e karşı aday olmanı istiyorum. Yapılacak doğru şey bu. | Open Subtitles | ،(أريدك أن تترشح ضد (ليكس من الصواب أن تفعل ذلك |
| -Diyorum ki sırf aday gösterilmek bile bir onur. | Open Subtitles | ماهو مقصدك؟ مقصدي أنه لشرف لكي تترشح |
| Başkanlığa aday olmanın kişisel bir bedeli oluyor. | Open Subtitles | هناك ثمن شخصي عندما تترشح للرئاسة |
| O yüzden aday olmamalısın yakışıklı. | Open Subtitles | لهذا السبب لا يجب عليك أن تترشح |
| Meclis, senato. Yoksa vali adayı olmayı mı hedefliyorsunuz? | Open Subtitles | المنزل، مجلس الشيوخ، أم هل لديك مخططات كي تترشح لمنصب الحاكم؟ |
| İtfaiyeci olmak için şerif adayı oldun. | Open Subtitles | أنت تترشح لرئيس الشرطة لتكون إطفائي |
| Başkanlık için adaylığını koymasan daha iyi olur. | Open Subtitles | حسنا،ربما كان يجب أن لا تترشح للرئاسة. |
| Beş yıl önce Maddox emekli olduğunda, orada oturup bana asla ama asla şeriflik için adaylığını koymayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | تعلم أنك جلست هناك منذ خمس سنوات حين تقاعد (مادوكس) وقلت لي أنك من المستحيل أن تترشح لمنصب المأمور |
| - Mm-hmm. Başkanlık seçiminde bana karşı yarışıyor. | Open Subtitles | إنها تترشح ضدي للفوز بمنصب عريفة الصف |
| Zayday başkanlık için yarışıyor. | Open Subtitles | إذن ، زايداي تترشح للرئاسة |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 