ويكيبيديا

    "تتسرب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sızıyor
        
    • akıyor
        
    • sızıntı
        
    • sızdırıyor
        
    • sızıntıları
        
    • sızmadan
        
    Soruşturma hakkında bir yerden bilgi sızıyor. Open Subtitles ويوجد معلومات بهذا التحقيق وهي تتسرب من مكان ما
    Konuştuğumuz şeyi duymamaları gerek. Evet, beyin takımımızdan Orta Yol'a bilgi sızıyor. Open Subtitles المعلومات تتسرب من دائرة ضيقة جدا للمحافظين
    Gözlerinden, kulaklarından burnundan, ağzından sıvılar akıyor. Open Subtitles . كانت تتسرب من عينيها ، أذنيها ، أنفها، فمها
    Tamam, kalacağım. Ama her yerde sızıntı var. Open Subtitles حسناً , سوف أبقى ولكن المواد تتسرب من كل مكان
    Yerçekiminin çoğu 4. boyuta sızdırıyor olabilir. Open Subtitles من الممكن أن تكون معظم الجاذبية تتسرب إلى بعد رابع
    O kadar zaman geçince radyasyon sızıntıları oluyor. Open Subtitles في بعض الأحيان كميات قليلة من الإشعاع تتسرب للداخل
    - Şu anda işe yaramaz bacağımdan da aynı sefil koku sızıyor. Open Subtitles نفس الرائحة الكريهة التي تتسرب الآن من ساقي عديمة الفائدة
    Ortada, milyonlarca tonlarca plastik atığı okyanusumuzda birikiyor ve üçüncü de ise radyoaktif madde Fukushima nükleer santralinden Pasifik Okyanusu'na sızıyor. TED أما السطر الأوسط فهي ملايين الأطنان من الأنقاض البلاستيكية تتراكم في المحيط، والسطر الثالث هو المواد الإشعاعية وهي تتسرب من محطة فوكوشيما للطاقة النووية في المحيط الهادئ.
    Bu fotoğrafta, yüz nanometre büyüklüğündeki daha küçük mavi parçacıklar sızıyor, daha büyük olan 500 nanometrelik kırmızı parçacıklar kan dolaşımında takılıp kalıyor. TED في هذه الصورة، تتسرب إلى الخارج جزيئات النانو الزرقاء المتناهية الصغر حجم 100 نانومتر، والجزيئات الحمراء الأكبر حجم 500 نانومتر، عالقة في مجرى الدم.
    Dinleyin! Bir çeşit kendi kendine çoğalan kod sistemimize sızıyor. Open Subtitles لدينا شفرة بث ذاتية تتسرب الى النظام
    sızıyor mu süzülüyor mu? Open Subtitles هل تتسرب أو متماسكه؟ حسنا، السيد لام،
    Çocuğun kulağından ektoplazma akıyor. Open Subtitles أكانت هناك مادة إكتوبلازمية تتسرب من أذن الفتى؟
    Gözlerinden, kulaklarından burnundan, ağzından sıvılar akıyor. Open Subtitles مليئة بالبكتيريا والغازات... كانت تتسرب من عينيها ، أذنيها ، أنفها، فمها
    - Krem şanti kalçama doğru akıyor. - Tamam. Open Subtitles كريمة الدلك تتسرب الى الداخل اوك
    Evet, bazen eski kablolar havaya sızıntı yapabiliyor. Open Subtitles نعم, بعض الأحيان التوصيلات القديمة يمكن أن تتسرب إلى الهواء.
    Biz yeterli veriyi toplayıp doğrulayana kadar bir yandan sızıntı olma ihtimali çok yüksek duruyor. Open Subtitles هناك احتمال جيّد، أنه حين انقضاء الوقت الخاص بجمع بيانات كافية لإصدار القرار النهائيّ، قد تتسرب المعلومات
    Babam sızıntı yüzünden kırılan bağlantı borusundan nefret ederdi. Open Subtitles كان يكره أبي اللوم عندما تتسرب الأنابيب من الثني
    Yerçekimi ekstra boyutlara sızdırıyor. Open Subtitles الجاذبية تتسرب إلى الأبعاد الإضافية
    Öteki kuvvetler kadar güçIü fakat biz bir kısmını gözden kaçırıyoruz, ve yerçekimi diğer boyutlara sızdırıyor, ve yerçekiminin gücünü hesapladığımızda sadece 3 boyuttaki parçasını görüyoruz. Open Subtitles وأنها قوية تماماً مثل باقي القُوى لكننا نفتقد جزء منها الجاذبية تتسرب نحو أبعاد إضافية ولذا حين نقوم بحساب قوة الجاذبية فإننا نرى فقط الجزء الموجود في الأبعاد الثلاثية
    En kötüsü de hikayen botlarından daha çok sızdırıyor! Open Subtitles رديئة الصنع, والأسوأ بالأمر القصة تتسرب بشكل أسرع من أحذيتك اللعينة!
    Salona sızmadan önce koğuş kapısını izole etmemiz lazım. Open Subtitles نحن بحاجة لختم باب عنبر قبل أن تتسرب على قاعة جناح.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد