Bir lokantanın önünde açlıktan ölüyormuş gibi hem de. | Open Subtitles | هذه الأعين تبدو وكأنك تتضور جوعاً أمام المشواة |
Çekil şurdan, açlıktan ölüyor. Hayır, bebek olmaz... | Open Subtitles | أحضريها إلى هنا لأنها تتضور جوعاً لا لا ، ليس الرضيعة .. |
Yolculukta açlıktan ölmüşsündür diye biraz ravioli getirdim. | Open Subtitles | أنت بالطبع تتضور جوعاً بعد هذه الرحلة لذا حضرت لك بعض الرافيولي |
3 tavuk budu, 4 reçelli turta yedi ve sonra açlıktan öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | أكلت 3 أرجل دجاج و 4 فطائر مربى وبعد ذلك تقول لي أنها تتضور جوعاً. |
Ben onu bulduğumda neredeyse açlıktan ölüyordu. | Open Subtitles | برغم أنها كانت تتضور جوعاً عندما عثرت عليها. |
Tanrıça. Tüm hayvanları elimizden aldın. Kabilem açlıktan ölüyor. | Open Subtitles | أنت أخذت منا كل الحيوانات، القبيلة تتضور جوعاً |
Durgunlukta neredeyse açlıktan ölüyormuşsunuz. | Open Subtitles | كدت تتضور جوعاً حتى الموت بسبب حالة الركود |
Senin için bu gerçeği değiştiremem ama açlıktan ölmemeni sağlayabilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أجعل ذلك غير صحيح بالنسبة لك لكن بإمكاني أن أتأكد أنك لن تتضور جوعاً |
- Bana kalsa seni açlıktan ölüme bırakırdım. | Open Subtitles | لو كان الأمر عائداً لي لتركتك تتضور جوعاً |
Seni açlıktan ölmek uzereyken bulan bir dama söyleyecek en kırıcı sözler bunlar. | Open Subtitles | هذه كلمات جارحة للرجل الذي وجدك تتضور جوعاً و على وشك الموت |
açlıktan ölene dek bir bankta oturabilirsin. | Open Subtitles | ولكنك تجلس على المقعد حتى تتضور جوعاً |
Bunun, bir süre nefesi açlıktan kokmuş olmalı. | Open Subtitles | هذه يجب عليها أن تتضور جوعاً لفترة |
Köpekler kimsesizmiş.açlıktan ölüyorlarmış. | Open Subtitles | كانت كلاباً ضالة ,كانت تتضور جوعاً |
Ben olmasam, açlıktan çoktan ölmüştün. | Open Subtitles | و لو لم أستبقيك لكنت الآن تتضور جوعاً |
Eğer açlıktan öldüreceklerse... | Open Subtitles | لأنهم إن تركوها تتضور جوعاً حتى الموت |
Kendi fikirlerini bağlı kalıp açlıktan öleceksin. | Open Subtitles | تمسك بأفكارك وسوف تتضور جوعاً |
açlıktan ölmüşsündür. - Ya genç Lochinvar? | Open Subtitles | فلابد أنك تتضور جوعاً |
Fiziksel açlıktan ölmek üzeresin. | Open Subtitles | كنت تتضور جوعاً جسدياً |
Pekâlâ açlıktan ölüyor olmalısınız. | Open Subtitles | حسناً لا بد وأنك تتضور جوعاً |
Hem kendin de söyledin, açlıktan ölüyorum diye. | Open Subtitles | قلت بنفسك أنك تتضور جوعاً |