Evinde havuz var ve kızlar soyunuyor. | Open Subtitles | انتم تعلمون ان لديها حمام السباحه وانها تتعرى |
Kız arkadaşına bak. O soyunuyor, sen niye soyunmuyorsun? | Open Subtitles | الطابق يشاهد صديقة، انها تتعرى وأنت لا تفعل ذلك. |
Kızlardan üstlerini çıkarmalarını istiyorsun ama sen Çıplak olamıyor musun? | Open Subtitles | تطلب من الفتيات خلع قمصانهن ولا يمكنك ان تتعرى حتى؟ |
Yumuşak manken demişken, soyun. | Open Subtitles | بالحديث عن الدمى,أليس من الأفضل لك أن تتعرى |
Evet, sevgilim soyunup para için adamların kucaklarında turluyor. | Open Subtitles | أجل ، صديقتي تتعرى وتجلس في حضن الرجال من أجل المال |
Bence Zoe soyunsun. | Open Subtitles | -أقترح بأن تتعرى (زوي ) |
Bizimle soyunmak ister misiniz? | Open Subtitles | أتريدين أن تتعرى معنا؟ |
Belki onlar için hüzünlü bir müzik çalarım ve kadın da striptiz yapar. | Open Subtitles | آه ، حسنا ، سأعزف على الكمان لهم، وربما تستطيع أن تتعرى عنده. |
Seni suya girmek için soyunurken görsem ben de korkardım. | Open Subtitles | رأيت بأنّك تتعرى لذلك الحمام الحار أنا كنت سأخاف أيضاً |
Sen de soyunmuyor musun? | Open Subtitles | ألا تريد أن تتعرى أيضاً ؟ |
Ondan soyunmasını iste ve göğsüne varman ne kadar sürüyor gör." | Open Subtitles | اجعلها تتعرى وانظر كم تحتاج من وقت للانتصاب |
- Kızlar harbi soyunuyor mu? | Open Subtitles | أصحيح أن الفتيات تتعرى هنا؟ |
- Kızlar harbi soyunuyor mu? | Open Subtitles | أصحيح أن الفتيات تتعرى هنا؟ |
Bayan Novak soyunuyor. | Open Subtitles | السيدة نوفاك تتعرى دائما |
Laboratuara gidip, benim için Çıplak dans etmesini teklif etmem. | Open Subtitles | لن أدخل المختبر، أطلب منها أن تتعرى و ترقص لي |
Çıplakken sanki giyinik gibi görünürdü giyinikken de Çıplak gibi. | Open Subtitles | كانت تبدو عارية عندما تكون مرتديةً ثيابها في حين تبدو و كأنها مرتدية الثياب عندما تتعرى |
Çocuk hiçbir şey görmüyor. Anne Çıplak. | Open Subtitles | الفتى يضع كيس الوسادة على وجهه بينما تتعرى الأم بسرعة |
Sen soyun da 100 insan gözlerini dikip sana baksın. | Open Subtitles | لماذا لا تتعرى مائة شخص يحدقون بك؟ -سو |
Eğer Oxford soyunup bir telefonun üzerine çökmeyi seviyorsa, evet. | Open Subtitles | لو "أكسفورد" تحب أن تتعرى أو تقرفص فوق هاتف |
Bence Zoe soyunsun. | Open Subtitles | أقول أن تتعرى (زوى) |
Kuzenin, yaşı küçük, striptiz yapıyor, ve servetli müşterilerle anlaşma yapıyor, | Open Subtitles | ابنة عمك، والتي أفترض أنها قاصر كانت تتعرى وتقوم بالصفقات مع زبائن أغنياء |
Moose Jaw'dan Fundy Koyuna kadar madenci kızlarını soyunurken izleyip biranızdan çekebilirsiniz. | Open Subtitles | من موسجا الى خليج فندي تستطيع شرب كوب بيرة كبير وأنت تشاهد بنت عامل منجم الفحم تتعرى |
Çünkü hayatımda hiç birşey olmadı ... hiç birşey! Yani, seyahat edecek kadar zengin değiliz, arabada yaşayacak kadar fakir de değiliz, annem internette para için soyunmuyor, ve babam sorhoş olup birilerini dövmüyor. | Open Subtitles | --لاشيء لسنا اغنياء كفاية لنسافر ولا فقراء كفاية لنعيش في سيارتنا امي لاوجود لها على الانترنت تتعرى من اجل المال وابي لايثمل ويضرب الجميع |
Bütün komünistler onun soyunmasını sever | Open Subtitles | # جميع الشيوعيين أحبوا رؤيتها تتعرى |