ويكيبيديا

    "تتغذى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • besleniyor
        
    • beslenen
        
    • beslenirler
        
    • beslenir
        
    • besleniyorlar
        
    • beslenmen
        
    • yem
        
    • besleniyorsun
        
    • beslenmek
        
    • beslenmesi
        
    • beslenmeye
        
    • beslendiğini
        
    • yiyen
        
    • beslenmiş
        
    • besleniyordur
        
    Ağzınızdaki bakteriler mukus, yemek kalıntıları ve ölü doku hücreleriyle besleniyor. TED تتغذى البكتيريا في فمك على المخاط، وبقايا الطعام، وخلايا الأنسجة الميتة.
    Karidesler onlarla besleniyor ve bu balinalar da karidesle besleniyorlar. Open Subtitles الكريل يتغذى علي هذه الفيتوبلانكتون والحيتان بدورها تتغذى علي الكريل
    Sadece birkaç tane canlı varlıkların kanıyla beslenen vampir yarasa. Open Subtitles إنها مجموعةٌ مِن الخفافيش مصاصة الدماء التي تتغذى على دماء
    Tek bir canavarla savaşmıyoruz, çağlardan beri var olan, canlıların kanıyla beslenirler. Open Subtitles نحن لا نحارب وحشا واحداً ولكن جيوش قديمة تتغذى على دماء الأحياء
    Ama kediler fare ile beslenir ve fareler, ...insanların tahıl ambarlarına dadanır. Open Subtitles لكنَّ القطط تتغذى على الفئران و الفئران مُنجذبة جداً لمخازن قمح البشر
    Bakteriler sıvıdaki şekerle besleniyor. TED والبكتيريا تتغذى على مغذيات السكر في السائل.
    Domuzları ve diğer hayvanları günlük olarak topladıkları organik atıklarla besleniyor. TED تتغذى خنازيرهم وحيوانات أخرى على البقايا العضوية التي يجمعونها يوميًا.
    Onu otururken görüyorum, o tembel, miskin, aylak porselen toplumuna hiç katkıda bulunmadan başkalarının kakasıyla besleniyor! Open Subtitles رأيتها جالسة هناك بكسل ذلك الخزف الملعون تتغذى على فضلات البشر دون ان تساهم في المجتمع
    Evet, kız çok güçlü bir hayalet pratikte Rich ile besleniyor. Open Subtitles نعم, انها شبح قوي جداً انها عمليا تتغذى عليه
    Beyaz sinekler, 600'den fazla bitkinin yapraklarıyla beslenen küçük böceklerdir. TED الذباب الأبيض هو حشرة صغيرة جدًا والتي تتغذى على أكثر من 600 نوع من النباتات
    İşin sırrı bu. Sütle beslenen dana bembeyaz olur. Başkaları pembe dana kullanıyor. Open Subtitles هذا هو السر,العجول التي تتغذى على الألبان لحومها بيضاء نقية,لحم العجول هنا لونة وردي
    Ayrım yapmadan beslenirler alg ararken hem kayaları hem de mercanları alırlar. Open Subtitles تتغذى بشكل عشوائي حيث تتناول الصخور والمرجان في سعيها للحصول على الطحالب
    Başka ufak şeylerle beslenirler, sivrisinek larvaları gibi. TED تعتمد اليرقات على أشياء صغيرة أخرى للتغذية. إنها تتغذى على يرقات البعوض.
    Hayatla beslenir fakat geriye bir hayat vermez. Open Subtitles وقالت إنها تتغذى على الحياة ولكن ليس على استعداد ل تعطي الحياة في المقابل.
    Buzun içinde doğuruyorlar, ve buzun altında yaşayan Arktika morinalarıyla besleniyorlar. TED فهي تلد داخل الجليد وهي تتغذى على سمك القد في القطب الشمالي الذي يعيش اسفل الجليد
    Haydi. Böyle durumlarda düzgün beslenmen gerektiğini bilecek kadar çok eğitici program izledim. Open Subtitles هيا ، أنت ورائك ما يكفى من الأمور بعد لمدرسة ليجعل من الضرورى عليك أن تتغذى
    Şişmiş birer ceset olmalarındansa balıklara yem olmaları daha iyidir. Open Subtitles أفضل أنْ تتغذى عليها الأسماك من أنْ تصبح جثث منتفخة
    Sense mecalsiz olmakla birlikte toz topraktan ve hurafelerden besleniyorsun. Open Subtitles بينما أنت، صرت مصاب بفقر الدم تتغذى على الغبار والخرافات
    Planktonla beslenirler ve ne zaman güvenli olursa beslenmek icin planktonlarin en yogun oldugu acik denize yönelirler. Open Subtitles تتغذى على البلانكتون، و حيثما يكون الوضع آمناً، تتجه نحو المياه المفتوحة حيث يتواجد البلانكتون بكثافة.
    Gelinimin yeniden canlanması için, hayatın özü ile beslenmesi gerekiyor. Open Subtitles لكي أبعث عروسي من جديد، يجب أن تتغذى على جوهر الحياة نفسها
    İster aç kalırsın, istersen de beslenmeye devam edersin. Open Subtitles إما أن تظل جائعاً أو تتغذى على الأحياء.
    Doğa ana bunu 6 ayda yapabiliyor. Besinlerin tavuk dışkısından beslendiğini sanıyorlar. Open Subtitles انهم يعتقدون انها تتغذى على فضلات الدجاج.
    Gördüğünüz üzere bu, onları yiyen balıkları aç bıraktığından dolayı da bir problem. TED وكما تعلمون، هذه مشكلة أيضًا لأنه يُجَوِّعُ الأسماك التي تتغذى عليها.
    Sayısız damla ve sızıntılarla beslenmiş bu yeraltı nehri kayaların en derin noktalarına kadar süzülmüş. Open Subtitles تتغذى بالعديد من القطرات و التقطير يحفر النهر تحت الأرض كهوف أعمق من الأمطار
    Belki de asetilkolinle besleniyordur. Bu yüzden kişi saldırgan davranışlarını kontrol edemiyor. Open Subtitles ربما هذه الدودة تتغذى على الأسيتيلكولاين و تمنعنا من التحكم في سلوكنا العنيف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد