Yuvamızda düzeni ve uyumu sağladığı doğru, ama her şey... yolundayken hoşnutsuzluk duyuyor, değişiyor, hareketleri, konuşmaları... saldırganlaşıyor. | Open Subtitles | صحيح هي تحافظ على نظام البيت. لكن إذا مرّت الأمور بسلاسة شديدة، فإنّها تتغيّر. تصبح طاغية في كلماتها. |
Hayatımda her zaman doğru şeyi yapmamış olabilirim ama insanlar değişir. | Open Subtitles | و لم أفعل أبداً هذا الشيء الصحيح في حياتي الناس تتغيّر |
Bir elinizi ya da gözünü kaybettiniz ama nasıl olduğunuz değişmez. | Open Subtitles | بمعنى أنّك قد فقدت يد أو عين لكن كيف لك أن لم تتغيّر |
Seçimden sonra denklem onun için değişebilir ama benim için değişmeyecek. | Open Subtitles | بعد الإنتخبات المعادلة تتغيّر بالنسبة له بخلافي |
Geçen cumadan beri hiç değişmemişsin. Bakıyorum da tıraş olmamışsın. | Open Subtitles | انت لم تتغيّر اطلاقا منذ الجمعة الماضية ارى انك لم تحلق ايضا |
Farklı anomalilerden toplamda 53 kişi gönderdik ve hayatımızı şu ana kadar değişmedi. | Open Subtitles | لقد أرسلنا 53 شخص خلال هالات مُختلفة، والحياة التي نعرفها لم تتغيّر بعد. |
Aslında çoğu şey pek de değişmemiş gibi. | TED | ولم تتغيّر العديد من الأمور بدرجة كبيرة. |
Ama doktor, kişiliği nasıl değişti anlamıyorum. | Open Subtitles | أنظر دكتور, أنا حقاً لا أفهم كم يمكن لشخصيتها أن تتغيّر |
Dikkat ederseniz kelimeler eşdeğer olamaz, çünkü bir lisandan diğerine... cinsiyetleri değişiyor. | Open Subtitles | الكلمات تتغيّر معانيها من لغة إلى أخرى.. حين يتغيّر جنسها. |
Yani, elbette her şey değişiyor da bazan değişmesini beklemediğin şeyler de değişiyor. | Open Subtitles | لكن أحياناً قد تتبدّل أمور لم تظن أنها قد تتغيّر |
Moda o kadar çabuk değişiyor ki takip edemiyorum. | Open Subtitles | الأشياء تتغيّر بسرعة ولا يمكنني مجاراتها |
Alışkanlıklar değişir. Ailemin önemli misafirleri gelecek. | Open Subtitles | التقاليد تتغيّر لقد قام والديّ بدعوة ضيوف مهمّين |
Hep beraber çalışmak iyi bir fikirdi ama planlar değişir, insanlar değişir. | Open Subtitles | عملنا معاً بدا رائعاً , لكن الأمور تتغيّر كذلك الناس يتغيرون |
Ailemin toplumda çok saygın bir yeri var ve kültür değerleri asla değişmez. | Open Subtitles | أبويّ لديهم مكانة قوية .. في ذلك المجتمع و ثقافة لا تتغيّر |
Bu şeyden kurtulursan yanıtım değişebilir. | Open Subtitles | إن صرفت هذا المخلوق، فربّما تتغيّر إجابتي. |
Oh Tom, altı ayda hiç değişmemişsin. | Open Subtitles | آه, توم, لم تتغيّر بالتّأكيد في ستّة أشهر بالكامل |
Aradığınız için memnun oldum, Fakat şartlarım değişmedi. | Open Subtitles | أنا سعيد لكلامي معك، لكن شروطي لم تتغيّر |
Konoha bunca yılda bir damla bile değişmemiş. | Open Subtitles | لم تتغيّر كونوها إطلاقًا طوال هذه السنين |
Fakat bazı şeyler değişti ve ben bundan sonra ne olacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | لكن الأشياء تتغيّر وأنا لا أعرف مالذي يفعلة المرة القادمة |
Gariptir ki, bazı şeyler hiç değişmiyor. | Open Subtitles | من المضحك أن بعض الأشياء لا تتغيّر أبداً |
Sakın değişme. Ama kafanın içindeki zekâyı kullanmaya çalış. | Open Subtitles | لا تتغيّر ولكن حاول استخدام عقلك هذا |
Böyle olsun istememiştim. Kurgu odasında çok şey değişmiş. | Open Subtitles | أمورٌ كثيرة يمكن أن تتغيّر في غرفة التحرير |
Ama karışımızda değişmek isteyen, bunu herkese kanıtlamak isteyen bir kadın var. | Open Subtitles | تلك امرأةٌ تريد أنْ تتغيّر و تريد مِن الجميع أنْ يروا ذلك |
Dünya'ya geri dönüyordum ve Dünya'da da bir şeyler değişiyordu. | Open Subtitles | كنت أهبط مجددًا للأرض وعلى الأرض, كانت الأمور تتغيّر أيضًا |
Bizim için de bir şeyler değişmeli! | Open Subtitles | الأشياء يجب أن تتغيّر لنا أيضا |