ويكيبيديا

    "تتكون من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oluşan
        
    • oluşur
        
    • oluşuyor
        
    • oluşturan
        
    Toplam işgücü darlığından oluşan küresel bir işgücü krizi ile karşı karşıyayız. Buna ek olarak büyük bir beceri - iş uyumsuzluğu, artı büyük bir kültürel zorluk. TED سنواجه أزمة عمالة عالمية تتكون من عجز عام باليد العاملة بالإضافة لعجز كبير بالمهارات، ولتحدي ثقافي كبير.
    Yani bütün cansız maddeler de, trilyonlarca atomdan oluşan. TED كل مادة غير حية، تتكون من تريليونات الذرات.
    yaklaşık 100 enstrümandan oluşan ve herkesin doğal yeteneklerini kullanarak çalabileceği bir çalgı topluluğu. TED هي أوركسترا كاملة تتكون من 100 أداة كلها مصممة لأي شخص باستخدام مهارات طبيعية
    İyi bir kayıt kazıcılığı üç aşamalı sabit bir döngüden oluşur. TED إن عمل المُنَـقِّـبِ الجيد هو حلقة متصلة تتكون من ثلاث مراحل.
    Yiyeceklerinin yüzde doksanı garip bir organizmanın süslü kuru demetlerinden oluşur. Open Subtitles تسعين بالمائة من غذائها تتكون من البقايا الجافه من الكائنات الحيه.
    16 tane eş merkezli katmandan oluşuyor. Herbirinde 92 tane küre var. TED وهي تتكون من 16 صدفة متحدة المركز. كل واحدة منها تتكون من 92 كرة.
    Vesalius doğru olarak insanlarda çeneyi oluşturan tek bir kemik olduğunu gördü. Open Subtitles اتضح لفيزاليوس إن الفك تتكون من عظمة واحدة
    Bu küçük çıkıntı bize, kalıntısı yalnızca iki fotondan yani iki ışık biriminden oluşan beklenmedik sayıda çok çarpışmaya tanık olduğumuzu gösteriyordu, TED تعبر هذه الجزيئة الصغيرة أننا نرى عدد كبير غير متوقع من التصادمات والتي تتكون من حطام فوتونين اثنين جزيئتين من الضوء .
    Dubai'de bu yıl, ilk olarak kadınlardan oluşan stand-up gösterileri oluşturuldu. TED ففي دبي هذا العام ، شاهدنا أول فرقة كوميدية تتكون من النساء،
    Yapraklardan oluşan çiçeğimsi yapısını kesip atar ve kalan kısmı yalıtır. Open Subtitles انها تتكون من السليلوز والعصارة الهضمية للثدييات لا تستطيع ان تتعامل معة
    Bir zamanlar üç küçük kurbağadan oluşan bir aile varmış. Open Subtitles فى يوم من الايام, كان هناك عائلة تتكون من ثلاثة ضفادع
    Suyu ve elektriği olan, evlerden ve yatakhanelerden oluşan tüm bir topluluğa yetecek kadar büyük bir yer. Open Subtitles تتكون من منازل و حجرات نوم بها مياه و طاقة كبيرة بحيث تكفي مجتمع كامل
    Bu, evlerden ve yatakhanelerden oluşan bir yerin elektrik ve veri kablolarını gösteren bir harita. Open Subtitles هذه خريطة ترينا التخطيط الكهربي و البيانات تتكون من منازل و حجرات نوم
    Bu videonun her bir karesi mesela, yüz binlerce pikselden oluşur. TED كل لقطة من هذا الفيديو، على سبيل المثال، تتكون من مئات الآلاف من وحدات البكسل.
    Her şirket, hatta her ülke bir strateji geliştirmek ve bu konuda harekete geçmek zorunda. Böyle bir strateji 4 bölümden oluşur: TED تحتاج كل شركة، ولكن أيضا كل دولة، لاستراتيجية بشرية، وللبدء في العمل عليها فورا، وهذه الاستراتيجية تتكون من 4 أجزاء.
    Bu yüzden bakteriyel iletişim bir etki, bir tepki, bir molekül üretimi ve bunun karşılığından oluşur. TED لذا فإن محادثات البكتريا تتكون من المبادرة والتفاعل، إنتاج الجزيئات والإستجابة لها
    Burada bulunan herkesin bu olaya tanık olması önemli Musevi düğün töreni iki bölümden oluşur. Open Subtitles من المهم على الجميع هنا ان يكونوا شهداء لهذه اللحظه لأن مناسبة الزواج اليهودي تتكون من جزأين
    Her sihir numarası üç bölümden, veya üç perdeden oluşur. Open Subtitles كل خدعة سحرية تتكون من ثلاث أجزاء أو فصول
    Her sihir numarası üç bölümden, veya üç perdeden oluşur. Open Subtitles كل خدعة سحرية تتكون من ثلاث أجزاء أو فصول
    - Bazı değersiz maden cevherlerinden oluşuyor başka bir deyişle, uzayda gezinen koca bir kaya parçası. Open Subtitles تتكون من خامات متعددة غير ملحوظة بالأخص صخرة كبيرة في الفضاء
    Tipik bir nebuladan daha yoğun bir gaz grubundan oluşuyor gibi. Open Subtitles لكن على الأرجح تتكون من مجموعة أكثر كثافة من غازات مثل سديم نموذجية
    Bu bulutsuyu oluşturan kozmik toz kristallerden, şekilsiz maddeler ve molekül zincirlerinden oluşur. Open Subtitles وغبار نجوم هذا السديم تتكون من بلورات، المواد غير المتبلورة والسلاسل الجزيئية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد