ويكيبيديا

    "تتلاشى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kayboluyor
        
    • kaybolur
        
    • solar
        
    • solup
        
    • gider
        
    • soluyor
        
    • sönerken
        
    • azalıyor
        
    • bozuluyor
        
    • kaybolacak
        
    • yok oluyor
        
    • yavaş yavaş
        
    • Yok et
        
    • soluklaşıyor
        
    İnsanlar şehirde, ilaç bağımlısı gibi kayboluyor. Open Subtitles الناس تتلاشى في المدينة كمُدمنيّ مخدّرات.
    Fakat travmaya maruz kalan küçük bir yüzde kalıcı problemlere sahiptir. Bu problemler bazen geçici olarak kaybolur ve aylar sonra tekrar ortaya çıkar. TED لكن نسبة صغيرة من الذين تعرضوا لصدمة يصبح لديهم مشاكل مزمنة أحياناً تتلاشى لفترة مؤقتة ثم تعاود الظهور بعد أشهر.
    Neden anılar zamanla solar? TED ولماذا تتلاشى الذكريات في نهاية المطاف؟
    Bitkilerin Latince isimleri etiketlere yazılıp üstlerine takılmıştı ama yazılar solup siliniyor. Open Subtitles إن الأسماء اللاتينية للنباتات مطبوعة على بطاقات مرفقة بها و لكن الطباعة تتلاشى
    Bir anı gittiğinde ruh da gider derler. Open Subtitles عندما تتلاشى الذكريات.. وكذلك الروح، كما يقولون..
    O cadıların bıraktıkları chi ile hareket ediyor, ve çok hızlı soluyor. Open Subtitles إنها تعيش على ما تبقى من طاقة الساحرات وهي تتلاشى بسرعة
    # Şehirden kaçıyormuşuz gibi düşünüyorum # # İzliyoruz sönerken sokak lambalarını # Open Subtitles ‫"اتظاهر أنني سأغادر البلدة ‫ونشاهد الشوارع تتلاشى"
    Her geçen an daha da azalıyor. Open Subtitles و تتلاشى مع مضيّ الدقائق. تريد إبطال اللعنة.
    Beyler, olay yeri bozuluyor, katil elimizden kaçacak. Open Subtitles يا رفاق، لدينا مسرح جريمة تتلاشى معالمه و قاتل طليق.
    İşaretin eninde sonunda kaybolacak işte o zaman kimin güldüğünü göreceğiz. Open Subtitles علامتك سوف تتلاشى في النهاية وعندئذ سوف نعرف من الذي يضحك
    Gülümsüyorsun ve sanki bütün o gürültü yok oluyor. Open Subtitles تبتسمين فحسب، وكل تلك الضوضاء تتلاشى بعيداً
    Aslında büyük fikirler genelde bu şekilde ortaya çıkar; yavaş yavaş, uzun bir zaman içinde görünür hale gelirler. TED وهذا هو في الواقع النّحو الذي تظهر عليه الأفكار العظيمة في كثير من الأحيان؛ إنها تتلاشى على مدى فترات طويلة من الزمن.
    Shanghai'nin güneyine doğru ilerleyip kırsal alanlara girdikçe parıltılı ışıklar kayboluyor. Open Subtitles جنوب شنغهاي مدينة الاضواء تتلاشى تدريجيا بينما ندخل عالم قديم
    Sanırım kısa süreli hafızam kayboluyor, uzun da. Open Subtitles ذاكرتي قصيرة المدى تتلاشى وكذلك الطويلة المدى
    Hadi ama dostum buralarda bir yerlerde cesetler ortadan kayboluyor... Open Subtitles فالجثث إما أنها تُقطَّع أو تتلاشى من المكان بأكمله, لكن...
    Biriyle uzun süre beraber oldukça bu problemler ortadan kaybolur. Open Subtitles طوال فترة تواجدك مع احدهم هذة الاشياء تتلاشى
    Ama tutunduğun şey insanlığın son nefesi kan yok olur olmaz kaybolur. Open Subtitles , لكنّ الشيء الذي تتشبث به , الأنفاس الأخيرة للبشريّة سوف تتلاشى في نفس الوقت مع الدم
    Ama tutunduğun şey insanlığın son nefesi kan yok olur olmaz kaybolur. Open Subtitles , لكنّ الشيء الذي تتشبث به , الأنفاس الأخيرة للبشريّة سوف تتلاشى في نفس الوقت مع الدم
    Hatıralar solar, akıl ve mantığın olduğu yerde bu hatıralara yer yoktur. Open Subtitles الذكريات تتلاشى ولا مكان لها في الذاكرة بجانب الأشياء المعقولة
    Bir insanın hayatının, iyi bir insan hayatının, ...solup gidişini izledim, birilerine yardım etmeye çalışan adamın. Open Subtitles شاهدت حياة هذا الرجل, هذا الرجل الصالح تتلاشى لأنه كان يحاول مساعدة أحدهم
    sonra da birdenbire stres hormonu etkisini gösterir, vücutları sönüp gider, gibi olur ve ne olduğunu anlamazlar. Open Subtitles و ثمْ فجأة التوتر يؤثر على الهرمونات و أجسادهم نوعاً ما تتلاشى همْ لا يفهمون ماذا يجري
    Tenseigan soluyor. Open Subtitles التينسيغان تتلاشى.
    # Şehirden kaçıyormuşuz gibi düşünüyorum # # İzliyoruz sönerken sokak lambalarını # Open Subtitles ‫"أتظاهر أنني سأغادر البلدة ‫ونشاهد الشوارع تتلاشى"
    Ama seni her iyileştirdiğimde biraz azalıyor. Open Subtitles لكنها تتلاشى قليلا في كل مره اقوم بها بعلاجك
    Sonra duruma bağlı olarak hızlı ya da yavaş yavaş bozuluyor. Open Subtitles ومن ثم تتلاشى بسرعة أو ببطئ, يعتمد
    Etrafımdaki gözyaşları bir haftada kumarbazın şans damarı gibi kaybolacak gibi görünüyor. Open Subtitles والدموع التى تتجمَّع حولى طوال الأسبوع... تتلاشى. مثل المُقامِر الذى لا يتوقَّف عن الرِبح,
    Ne zaman bir şey görecek olsam.. ..hepsi yok oluyor. Open Subtitles كلّما أوشكت أرى شيئًا، تتلاشى الرؤية كاملة.
    Büyük yıldızlar varlık sahnesinden büyük ve hiddetli bir patlamayla silinirken, küçük yıldızların kaderi yavaş yavaş sönmektir. Open Subtitles النجوم الكبيرة تنفجر بشكل عنيف بينما تضمحل النجوم الصغيرة ببطئ حتى تتلاشى
    - Lütfen, Piper, yapma. - Yok et kelimeleri Open Subtitles أرجوك (بايبر) لا تفعلي ذلك تتلاشى الكلمات
    - Ama görüntüler soluklaşıyor. Open Subtitles ولكن الصّورة تتلاشى شيئاً فشيئاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد