İnsanlar şehirde, ilaç bağımlısı gibi kayboluyor. | Open Subtitles | الناس تتلاشى في المدينة كمُدمنيّ مخدّرات. |
Fakat travmaya maruz kalan küçük bir yüzde kalıcı problemlere sahiptir. Bu problemler bazen geçici olarak kaybolur ve aylar sonra tekrar ortaya çıkar. | TED | لكن نسبة صغيرة من الذين تعرضوا لصدمة يصبح لديهم مشاكل مزمنة أحياناً تتلاشى لفترة مؤقتة ثم تعاود الظهور بعد أشهر. |
Neden anılar zamanla solar? | TED | ولماذا تتلاشى الذكريات في نهاية المطاف؟ |
Bitkilerin Latince isimleri etiketlere yazılıp üstlerine takılmıştı ama yazılar solup siliniyor. | Open Subtitles | إن الأسماء اللاتينية للنباتات مطبوعة على بطاقات مرفقة بها و لكن الطباعة تتلاشى |
Bir anı gittiğinde ruh da gider derler. | Open Subtitles | عندما تتلاشى الذكريات.. وكذلك الروح، كما يقولون.. |
O cadıların bıraktıkları chi ile hareket ediyor, ve çok hızlı soluyor. | Open Subtitles | إنها تعيش على ما تبقى من طاقة الساحرات وهي تتلاشى بسرعة |
# Şehirden kaçıyormuşuz gibi düşünüyorum # # İzliyoruz sönerken sokak lambalarını # | Open Subtitles | "اتظاهر أنني سأغادر البلدة ونشاهد الشوارع تتلاشى" |
Her geçen an daha da azalıyor. | Open Subtitles | و تتلاشى مع مضيّ الدقائق. تريد إبطال اللعنة. |
Beyler, olay yeri bozuluyor, katil elimizden kaçacak. | Open Subtitles | يا رفاق، لدينا مسرح جريمة تتلاشى معالمه و قاتل طليق. |
İşaretin eninde sonunda kaybolacak işte o zaman kimin güldüğünü göreceğiz. | Open Subtitles | علامتك سوف تتلاشى في النهاية وعندئذ سوف نعرف من الذي يضحك |
Gülümsüyorsun ve sanki bütün o gürültü yok oluyor. | Open Subtitles | تبتسمين فحسب، وكل تلك الضوضاء تتلاشى بعيداً |
Aslında büyük fikirler genelde bu şekilde ortaya çıkar; yavaş yavaş, uzun bir zaman içinde görünür hale gelirler. | TED | وهذا هو في الواقع النّحو الذي تظهر عليه الأفكار العظيمة في كثير من الأحيان؛ إنها تتلاشى على مدى فترات طويلة من الزمن. |
Shanghai'nin güneyine doğru ilerleyip kırsal alanlara girdikçe parıltılı ışıklar kayboluyor. | Open Subtitles | جنوب شنغهاي مدينة الاضواء تتلاشى تدريجيا بينما ندخل عالم قديم |
Sanırım kısa süreli hafızam kayboluyor, uzun da. | Open Subtitles | ذاكرتي قصيرة المدى تتلاشى وكذلك الطويلة المدى |
Hadi ama dostum buralarda bir yerlerde cesetler ortadan kayboluyor... | Open Subtitles | فالجثث إما أنها تُقطَّع أو تتلاشى من المكان بأكمله, لكن... |
Biriyle uzun süre beraber oldukça bu problemler ortadan kaybolur. | Open Subtitles | طوال فترة تواجدك مع احدهم هذة الاشياء تتلاشى |
Ama tutunduğun şey insanlığın son nefesi kan yok olur olmaz kaybolur. | Open Subtitles | , لكنّ الشيء الذي تتشبث به , الأنفاس الأخيرة للبشريّة سوف تتلاشى في نفس الوقت مع الدم |
Ama tutunduğun şey insanlığın son nefesi kan yok olur olmaz kaybolur. | Open Subtitles | , لكنّ الشيء الذي تتشبث به , الأنفاس الأخيرة للبشريّة سوف تتلاشى في نفس الوقت مع الدم |
Hatıralar solar, akıl ve mantığın olduğu yerde bu hatıralara yer yoktur. | Open Subtitles | الذكريات تتلاشى ولا مكان لها في الذاكرة بجانب الأشياء المعقولة |
Bir insanın hayatının, iyi bir insan hayatının, ...solup gidişini izledim, birilerine yardım etmeye çalışan adamın. | Open Subtitles | شاهدت حياة هذا الرجل, هذا الرجل الصالح تتلاشى لأنه كان يحاول مساعدة أحدهم |
sonra da birdenbire stres hormonu etkisini gösterir, vücutları sönüp gider, gibi olur ve ne olduğunu anlamazlar. | Open Subtitles | و ثمْ فجأة التوتر يؤثر على الهرمونات و أجسادهم نوعاً ما تتلاشى همْ لا يفهمون ماذا يجري |
Tenseigan soluyor. | Open Subtitles | التينسيغان تتلاشى. |
# Şehirden kaçıyormuşuz gibi düşünüyorum # # İzliyoruz sönerken sokak lambalarını # | Open Subtitles | "أتظاهر أنني سأغادر البلدة ونشاهد الشوارع تتلاشى" |
Ama seni her iyileştirdiğimde biraz azalıyor. | Open Subtitles | لكنها تتلاشى قليلا في كل مره اقوم بها بعلاجك |
Sonra duruma bağlı olarak hızlı ya da yavaş yavaş bozuluyor. | Open Subtitles | ومن ثم تتلاشى بسرعة أو ببطئ, يعتمد |
Etrafımdaki gözyaşları bir haftada kumarbazın şans damarı gibi kaybolacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | والدموع التى تتجمَّع حولى طوال الأسبوع... تتلاشى. مثل المُقامِر الذى لا يتوقَّف عن الرِبح, |
Ne zaman bir şey görecek olsam.. ..hepsi yok oluyor. | Open Subtitles | كلّما أوشكت أرى شيئًا، تتلاشى الرؤية كاملة. |
Büyük yıldızlar varlık sahnesinden büyük ve hiddetli bir patlamayla silinirken, küçük yıldızların kaderi yavaş yavaş sönmektir. | Open Subtitles | النجوم الكبيرة تنفجر بشكل عنيف بينما تضمحل النجوم الصغيرة ببطئ حتى تتلاشى |
- Lütfen, Piper, yapma. - Yok et kelimeleri | Open Subtitles | أرجوك (بايبر) لا تفعلي ذلك تتلاشى الكلمات |
- Ama görüntüler soluklaşıyor. | Open Subtitles | ولكن الصّورة تتلاشى شيئاً فشيئاً. |