ويكيبيديا

    "تتمشى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yürüyüşe
        
    • yürüyüş
        
    • yürümek
        
    • yürürken
        
    • dolaşan
        
    • dolaşmak
        
    • yürüyecek
        
    • dolaşıyor
        
    • yürüyorsun
        
    • dolasirken
        
    • dolaşıyorsun
        
    Bir zamanlar küçük bir kız ormanda uzun bir yürüyüşe çıkmış. Open Subtitles ذات مرة كان هناك فتاة صغيرة ذهبت تتمشى طويلا في الغابة
    Ayrıca seni ilgilendirmez ama Bayan Nordley'de yürüyüşe çıktı. Open Subtitles وربما لا تهتم لكن السيدة نوردلى خرجت تتمشى قليلا
    - Büyük bir olasılıkla göl kenarında yürüyüş yapıyordur, tatlım. - Teşekkür ederim. Open Subtitles من المرجح أنه تتمشى بجانب البحيرة يا عزيزي شكرا
    Şimdi, madem konuşmak istemiyordun, neden benimle eve kadar yürümek istedin? Open Subtitles لماذا اردت ان تتمشى معى حتى المنزل ؟ اذا لم ترد ان نتمشى لكى نتكلم ؟
    Havuz kenarında yürürken beni tesadüfen gören bir kız tarafından kurtarılmıştım. TED أخيرًا أنقذتي فتاة كانت تتمشى قرب حوض السباحة التي نظرت صدفة تحت قدميها فرأتني
    Sokakta, önlükle dolaşan yetişkin bir kadın olduğunu şimdi mi fark ettin? Open Subtitles هل فقط للتو ادركتِ انك امرأة ناضجة تتمشى امام العامة مرتدية مريلة الطبخ ؟
    Tam da arkadaşımın mekanının yolunu tutuyordum. Biraz dolaşmak ister misin? Open Subtitles لقد كنت سأتجه للتو إلى محل صديقي أتريد أن تتمشى ؟
    Buna ne dersin, Bayan Nordley Hyde Park'ta gezinir gibi yürüyüşe çıkmış. Open Subtitles السيدة نوردلى تتمشى فى الأدغال وكأنها متنزه هايد بارك
    O sıradışı bir şekilde, hafta içi bir günde, sayfiye evine gidiyor, ve kapıcıya düşünecek şeyleri olduğunu söylüyor ve sonra yürüyüşe gidiyor. Open Subtitles فقد ذهبت لمنزل الشاطئ وسط الأسبوع وهو غير معتاد وقالت للخادمة أنها تفكر بعمل ما ثم ذهبت تتمشى
    Niye biraz yürüyüşe çıkıp da umursamaya çalışmıyorsun? Open Subtitles لمَ لا تتمشى قليلاً و تحاول أن تبحث في نفسك عن الاهتمام بالآخرين ؟
    Biraz dışarıda yürüyüşe çıksana? Open Subtitles لماذا لا تتمشى قليلاً في الخارج
    Köpeğini yürüyüşe çıkarmıştı ve kayboldu. Open Subtitles لقد ضاع كلبها بينما هي تتمشى معه.
    İnsanların burada yürüyüş yapamayacağını bilmiyordum. Open Subtitles لم أعرف أنه من الممنوع أن تتمشى هنا
    Belki biraz yürüyüş yapmak istersiniz, Bay Collins. Open Subtitles ربما تحب أن تتمشى ياسيد كولينز
    Camille'i gezdirmem gerekiyor. Benimle yürümek ister misin? Open Subtitles ربما اتمشى قليلا هل تتمشى معى ؟
    Yani, bir dahaki sefere plajda yürürken bir kumsaatini izlerken, ya da cimrilik yapıp, ucuz araba camlarını alırken kum olmadan nerede olacağımızı düşünün. Open Subtitles لذا عندما تتمشى على الشاطئ ثانية، مستمتعاً بساعة رملية أو صانعاً زجاج أمامي رديء، فكّر أين يمكن أن نكون بدون رمال.
    Çantasıyla sokakta dolaşan sıradan bir öğrenci değildi. Open Subtitles لم تكن إحدى طالبات المدارس التي تتمشى في شارع مصطحبة حقيبتها الكبيرة
    Gece fıstık yiyerek Wall Street'de dolaşmak. Open Subtitles عندما تتمشى في وول ستريت في الليل ومعك كيس السوداني
    Bir gün evden okula yürüyecek veya buluşmaya çıkacak ya da arkadaşlarıyla takılacak. Open Subtitles يوم ما، ستعود من المدرسة الى البيت. ربّما تعود أو تتمشى مع أصدقائها.
    Ruhun dolaşıyor aramızda, kılıçlarımızı kendi ciğerimize saplatıyor. Open Subtitles روحك تتمشى في الخارج وتحول سيوفنا.. إلى أحشائنا
    Tüm gün boyunca caddenin başından sonuna kadar oynayarak yürüyorsun. Open Subtitles أنت تتمشى وتلعب على الشارع كل يوم
    O zaman insaatta dolasirken dikkatli ol. Open Subtitles حسناً . كن حذراً عندما تتمشى بجانب مبنىما.
    Gerçek bir erkek olduğunu söyleyip göğsünü gere gere dolaşıyorsun burada. Open Subtitles تريد أن تتمشى هنا متظاهراً بانك رجل حقيقي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد