Doğru nefes almıyorsun. Bu yüzden nefes nefesesin. | Open Subtitles | إنك لا تتنفسين بطريقة صحيحة، لهذا تلهثين |
Hayır nefes almıyorsun, çünkü ilk raundda nakavt yapıyorsun. | Open Subtitles | إنك لا تتنفسين لأنك تطرحينهن أرضاً فى الجولة الأولى |
Sakin ol, bekle. Benimle konuşabiliyorsan nefes alabiliyorsun demektir, tamam mı? | Open Subtitles | لا, حبيبتي استرخي قليلا, اذا كنتي تتكلمين معي هذا يدل انكِ تتنفسين |
Benimle olmak nefes almak kadar kolay olurdu. | Open Subtitles | الأمر كان سيصبح سهلاً كما لو كنت تتنفسين معي. |
Biraz nefes al... biraz dinlen olur mu? | Open Subtitles | سوف أدعك تتنفسين لبعض الوقت أنا اعدك لن أخبر أحد عنك لن أكون قادرة على تحديد هويتك |
Omuzlarını hareket ettir, nefes alıyor gibi görünürsün. | Open Subtitles | فقط لا تنسي أن تحركي كتفيك حتى يبدو وكأنك تتنفسين |
Sen bebekken, annen ve ben uzanıp senin nefes almanı izlerdik. | Open Subtitles | عندما كنت طفلة رضيعة، أنا ووالدتك كنا نستلقي ليلًا نشاهدك وأنت تتنفسين. |
Sinirli bir şekilde nefes alıp verirken daha iyiydin. | Open Subtitles | أظن انني كنت أفضل عندما كنت تتنفسين بشكل غاضب فقط |
Sen, beş nefes alacak ve beşinci üzerinde, Gözlerinizi arkasında bulutlar parçası olacak. | Open Subtitles | سوف تتنفسين 5 مرات و في المرة الخامسة الضباب خلف عينيكِ سينتهي |
Şarkı mı söylüyorsun, biriyle mi konuşuyorsun, nefes mi alıyorsun eline geçen her fırsatta. | Open Subtitles | عندما تغنين ، عندما تتحدثين عندما تتنفسين كل فرصه تأتيك |
nefes alamıyormuş gibi olacaksın, çünkü sana eter koklattık. | Open Subtitles | بدا لكِ أن ليس هُناك هواء, فقط... لأنك كُنتِ تتنفسين هواءً مُختلطاً بالإتِير. |
Eğer birisi nefes alamıyorsa, yiyemez de. | Open Subtitles | عندما تأكلين كثيراً، لا تتنفسين كثيراً |
Üzerine böyle örtü örtünce, sandım ki... ama nefes alıyorsun, | Open Subtitles | وجهكِ يبدوا شاحبا لكنكِ تتنفسين |
Kendi başına nefes alıyorsun. Boğulman normal. | Open Subtitles | أنتِ تتنفسين وحدك الاختناق طبيعي |
Zor nefes alman geçti, cildin tertemiz. | Open Subtitles | لا تتنفسين بصعوبة، بشرتك صافية |
- nefes almıyorsun. Nasıl nefes alacağını hatırlamalısın. | Open Subtitles | الآن أنتِ لا تتنفسين, تذكري أن تتنفسي. |
Hâlâ nefes aldığından emin olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أتأكد فقط أنكِ ما زلتِ تتنفسين |
Aşırı hızlı nefes alıyorsun. Oksijen yakıyorsun ve bunu istemiyoruz. | Open Subtitles | أنتِ تتنفسين بسرعة" "و تحرقين الأكسجين, فلا تفعلي ذلك |
Bu seksi nefes alış | Open Subtitles | هذا مثير للغاية كيف تتنفسين ببطيء |
Çünkü nefes almıyorsun,değil mi? | Open Subtitles | لأنكِ لا تتنفسين بالفعل، أليس كذلك؟ |