Gerçekten senin iyi bir büyücü olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | هل حقاً تتوقّع منّي أن أصدق بأنك مشعوذ طيّب؟ |
Polisle birlikte çalıştığına inanmamı mı bekliyorsun gerçekten? | Open Subtitles | هل تتوقّع منّي حقّاً أن أصدّق أنّك تعمل مع الشرطة؟ |
Defolup gittiğin kasabaya doğaüstü aile sırlarıyla döndün ve benden soru sormamamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | أنتَ تعود للبلدة بسرّ عائلي لقوى خارقة، و تتوقّع منّي ألاّ أطرح الأسئلة؟ |
Bu olmamış gibi davranmamı bekleyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتوقّع منّي أن أتظاهر كأن لم يحدث شئ |
Alman hayatlarını tehlikeye atabilecek bir bilgiyi söylememi bekleyemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تتوقّع منّي أن أفصح عن معلومات تعرّض حياة الألمان للخطر؟ |
Almanların hayatını tehlikeye atacak bir bilgiyi söylememi bekleyemezsin benden. | Open Subtitles | أنت لا تتوقّع منّي أن أفصح عن معلومات تعرّض حياة الألمان للخطر؟ |
- Gerçekten buna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | -و هل تتوقّع منّي أن أصدّق ذلك؟ |
Joe Caroll'ın oğlu kaçırdığına inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | تتوقّع منّي أن أصدّق أنّ بحوزتك ابن (جو كارول)؟ |
Buna inanmamı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | تتوقّع منّي أن أصدّق ذلك؟ |
Yani, benden hep iş yapmamı bekleyemezsin, değil mi? | Open Subtitles | أقصد، لا يُمكنكَ أن تتوقّع منّي أن أعمل دائمًا، أليس كذلك؟ |
Benden, senin, İngiliz kadının ve Çinli adamın Amerikan ordusunun üyeleri olduğunuza inanmamı bekleyemezsin. | Open Subtitles | لعلّك خدعتَ (ريتشارد)، ولكن لا يمكنك أن تتوقّع منّي التصديق بأنّك أنت... وامرأة بريطانيّة ورجل صينيّ جميعكم أفراد في الجيش الأميركيّ |