ويكيبيديا

    "تتيح لك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • izin
        
    • size
        
    Öldürmene izin veremem. Open Subtitles لا، لا، لا أستطيع أن تتيح لك القيام بذلك.
    Onunla konuşmana izin verirdim ama ağzında şu... şey var. Open Subtitles أود أن تتيح لك التحدث إليها في الوقت الراهن، ولكن انها حصلت على هذا الشيء في فمها.
    Bu kadar tehlikeli olacağını bilseydim, Katılmana izin vermezdim. Open Subtitles لو كنت أعرف أن هذا أمر خطير جدا , وأود أن لم يكن لديك تتيح لك الانضمام إليه.
    Bir habercisin ve senin bebek bezi reklamı yapmana izin mi veriyorlar? Open Subtitles أنت الصحفية، وأنها تتيح لك القيام تلك الإعلانات التجارية حفاضات؟
    Sizi normal uykuya yatkınlaştıran, size normal uyku sağlayan sinirsel ağlar ile normal zihin sağlığı verenler örtüşüyor. TED الشبكات العصبية التي تتيح لك النوم العادي، تعطيك النوم العادي، وتلك التي تعطيك الصحة النفسية العادية متداخلة.
    Şükran Gününün hatırına arabamı almana bile izin vereceğim. Open Subtitles وبروح الشكر، أنا سوف تتيح لك حتى تأخذ سيارتي.
    Senin o kıyafeti giymene izin vereceklerine inanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنها سوف تتيح لك ترك في هذا الزي.
    Beni buna karıştırmana izin vermemeliydim. Open Subtitles وأرجو أن يكون تتيح لك يحصل لي المشاركة في هذا المجال.
    Ama peşinizdeki insanlar öylece çekip gitmenize izin vermeyecekler, dostum. Open Subtitles الناس الذين هم بعد لم تكن ستعمل تتيح لك فقط سيرا على الاقدام، بال.
    Taylor bunu kullanmamız için yaklaşmanıza izin vermeyecek kadar çok ileri seviyede. Open Subtitles تايلور هو وسيلة متطورة جدا تتيح لك الحصول على قريبة بما فيه الكفاية لاستخدام ذلك.
    Bu kasabada dolaşmanıza gerçekten izin vereceğimi mi sandın? Open Subtitles أنت لم نفكر بجدية وأود أن تتيح لك تعيث في الأرض فسادا في هذه المدينة؟
    Çocuklarimizi büyütmenize izin veriyoruz ama karsiligi bu oluyor. Open Subtitles نحن تتيح لك رفع أطفالنا، وهذا هو بفضل نصل.
    Tamam, hokus-pokus yapmanıza izin veriyorum. Open Subtitles وسوف تتيح لك الأولاد التعامل مع ذلك غير المرغوب فيه هراء. أليس هذا كيف يمارس الجنس دائما؟
    Gerçekten karımla yatmana izin vereceğimi mi sandın, Bay Graves? Open Subtitles هل حقا أعتقد أنني سوف تتيح لك النوم مع زوجتي، والسيد القبور؟
    Şimdi, iki aptal sana izin verebilmem için bir yol bulalım. Open Subtitles والآن، دعونا فقط ايجاد وسيلة أنا يمكن أن تتيح لك اثنين من الحمقى
    Gerçekten sen ve iki homodan her şeyimizi elimizden almanıza izin vereceğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقدين حقا أننى مجرد تركك تتيح لك وحفنة من الحقراء سرقة كل شيء منا؟
    Röportaj yaparsan gitmene izin vereceğini mi söyledi? Open Subtitles أنها سوف تتيح لك الذهاب إذا كنت فعلت مقابلة التلفزيون؟
    - Ama onunla çıkmana izin vermezdim tabii. Open Subtitles ليس ذلك أود أن الواقع تتيح لك التاريخ لها.
    Kendi ağacını kendin kesmene izin veren bir çiftlik buldum. Open Subtitles مهلا، مهلا، أنا فقط وجدت مزرعة حيث أنها تتيح لك ختم أسفل شجرة الخاصة بك.
    Gerçekten müziğin manasal yapısını incelemenize, onunla oynamanıza, onu anlamanıza izin veren, müzik XML'i düşünün. TED تخيل موسيقى XML التي تتيح لك حقاً الخوض في البنية الدلالية للموسيقى، لعبها وفهمها.
    Fakat hepsinin farklı teknikleri vardır bu da size dışarı çıkmanıza ve dünyaya bakmanıza sağlar. ve sizde burada yerinizi bulursunuz. TED ولكنها كلها أدوات مختلفة تتيح لك أن تذهب وتنظر للعالم وأن تجد مكانك فيه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد