Benimle tanıştığı günden beri Bana karşı bir şeyler hissetiğini söyledi. | Open Subtitles | قال انه كان لديه مشاعر تجاهي منذ اليوم الذي التقاني فيه |
Kocan benden 13 yaş büyük, hâlâ Bana karşı kin tutuyor. | Open Subtitles | ابن زوجي البالغ 13 عامًا ما تزال لديه مشاكل كره تجاهي. |
Sonra yaşlı kadın elinde bir bıçakla bana doğru geldi. Keskin, paslı bir bıçak. Daha önce hiç su ya da güneş yüzü görmemiş gibiydi. | TED | أتت المرأة تجاهي حاملة سكينا صدئت واحدة من السكاكين الحادة، برتقالية المظهر، لم ترى الماء أو ضوء الشمس من قبل |
terliyor, yapılı, b.ktan bir evin tuğlası gibi, bıçağını çekiyor, 30 cm. uzunluğunda... ve bana doğru olabildiğince hızlı koşmaya başlıyor. | Open Subtitles | و هو يتعرق, و بنيته كبيت طوب برازي يخرج سكينا, طولها 12 إنشا و ثم يبدأ بالركض تجاهي بأسرع ما يستطيع, و هو هكذا |
Umarım yaptığım şey yüzünden benim hakkımda kötü düşünmezsiniz, ya da muhteşem Güney Caroline'yi sevmediğimi düşünmezsiniz, çünkü burayı gerçekten de çok severim. | Open Subtitles | أتمنى ان يكون ما فعلته اليوم هنا أن لا يترك رأيآ سلبيآ تجاهي أو كيف تظننون ما هو شعوري حيال ولاية ساوث كارولينا |
Bana olan hislerinin ne kadar farkında olsam da şu anda çevremde olmaman daha iyi. | Open Subtitles | بقدرِ ما أُقدرُ لكَ مشاعركَ تجاهي لكنكَ حالياً، لستَ جيداً كفايَة لتبقى بجانبي |
Christy, eğer gerçekten benim için bir şeyler hissediyorsan bunu benim için yaparsın. | Open Subtitles | إذا كنتِ تشعرين بأي شيء تجاهي, كريستي، ستفعلين هذا شيء الوحد من اجلي. |
Seni hapsettiğim o kafesin de Bana karşı olan öfkeni hafifletmediğini sanıyorum. | Open Subtitles | و أتخيل أن حبسك في ذلك الممر لم يخفف من غضبك تجاهي. |
Neden Bana karşı tavırların değişti? | Open Subtitles | . أنت تعلم ماذا أقصد لماذا تغيّرت تجاهي ؟ |
Sam'e kollarını biraz sallamasını söylediğim için Bana karşı yapılmış, şiddet içeren, sapıkça bir hareket. | Open Subtitles | وإنما هو سلوك نفساني عدواني تجاهي والسبب أني أخبرتها أن تؤرجح ذراعيها. |
Açıkçası, baştan beri Bana karşı bir şeyler hissediyordu. Seninleyken bile. | Open Subtitles | و حقيقة الأمر , لقد كان لديها شيئاً تجاهي حتي وهي كانت تضاجعك |
Eve doğru yürüyordum ve bir grup manyak kız bana doğru geldi. | Open Subtitles | كنت اتمشي للمنزل ومجموعة من البنات المجانين قدموا تجاهي. |
O eski iri copla, bana doğru geldiğini görüyorum. | Open Subtitles | اني المحك انك قادم تجاهي ق برجولتك المميزة الطاغية |
Kapüşonlu giyiyordu. Tek hatırladığım bir çift siyah botun bana doğru geldiği. | Open Subtitles | كان يرتدي غطاء للرأس ، كل ما أتذكره خطى الحذائين السوداوين قادمين تجاهي. |
Sanırım, artık iyi. Benim hakkımda ne düşündüğünü bilmiyorum ama. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنه بخير الآن لأنني أجهل شعوره تجاهي |
Bana doğruyu söyle. hakkımda neler hissettiğini bilmem gerek. | Open Subtitles | كن صريحاً لأقصى الحدود، يجب أن أعرف ، شعورك تجاهي |
Çok insan hakkımda böyle düşünür, fakat iyi haberlerim var. | Open Subtitles | كل الناس تشعر بهذا تجاهي لكن لديّ أخبار سارة الأمر لن يستغرق طويلا |
Bunlar Bana olan gerçek duygularını anlamanı sağladıysa ne önemi var? | Open Subtitles | فيما يهم هذا طالم هذا جعلك تلحظين بشعورك الحقيقي تجاهي |
Ama benim için kötü hissetmeni istemiyorum. | Open Subtitles | ولكن لا أريدك أن تشعر بالسوء تجاهي. إن أمكننا فتح صفحة جديدة. |
Newmie benimle ilgili hislerini biliyorum ve bundan dolayı gururumun okşandığını belirtmem gerek. | Open Subtitles | أتدري يا نيومي، أعلم بشعورك تجاهي ولا بد أن أخبرك بأني أشعر بالاطراء. |
Benim hakkımdaki gerçek hislerini nasıl biliyorsam, o yüzden. | Open Subtitles | لنفس السبب الذي يجعلني أعرف حقيقة مشاعرك تجاهي |
Seni döven mahkumlardan ben sorumlu olduğum için bu düşmanca tavrını üzerime alınmıyorum. | Open Subtitles | لا آخذ نبرتك العدائيّة تجاهي إهانة طالما أنّي المسئول عن المساجين الذين ضربوك. |