"تجد مكاناً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yer bulmak
• yer bulamazsın
• yer bulana
• yer bulamadın
• bir ev bulmak
• yer bulamazsan
• bir yer bulmalısın

Yani, burada yer bulmak zordur,
أعني، إنهُ لمن الصعب بأن تجد مكاناً هنا.

Yapman gereken en iyi şey güzel, karanlık, sessiz bir yer bulmak ve ölmek.
أفضل شيء تفعله هو أن تجد مكاناً نظيفاًهادئاً... لـ تموت فيه

-Bu şimdiye dek gördüğüm en müthiş oyun. -Artık oynayacak yer bulamazsın.
هذه أعجب لعبة رأيتها قط - لن تستطيع أن تجد مكاناً الآن على كل حال -

Jerry'nin evinin orada asla boş bir yer bulamazsın. Otoparka koyuver.
لن تجد مكاناً في منطقة (جيري) أبداً، ضعها في مرآب

Bu arada hala bir yer bulana kadar burada kalabilirsin.
بالمناسبه، لازال مُرحباً بكِ للبقاء هنا حتى تجد مكاناً تعيش فيه

CCB sınıfından başka uyuyacak bir yer bulamadın mı?
ألم تجد مكاناً أفضل للنوم من هذا الفصل؟

George, bana başka bir ev bulmak zorundasın.
(جورج)، يجب أن تجد مكاناً آخر لي.

Bu gece kalacak yer bulamazsan Londra Hanı'nda olacağım, kilisenin yanında.
إن لم تجد مكاناً لتنام الليلة جوار الكنيسة

Görev tamamlanana kadar saklanmak için Rusya'nın dışında bir yer bulmalısın.
يجب أن تجد مكاناً خارج روسيا للأختفاء حتى إتمام المهمة

SBK yeni ve daha az güvenli bir yer bulmak zorunda kalacaktı.
سيتعيّن على "أس بي كاي" أن تجد مكاناً أقلّ حماية

- Bir yer bulmak sorun.
-من الصعب أن تجد مكاناً هنا؟

Bu fiyata burada yer bulamazsın.
لن تجد مكاناً هنا كهذا الثمن.

Ama başka bir yer bulana kadar burada kalabilirsin.
لكن يمكنك المكوث هناك حتى تجد مكاناً آخر

Daha kalıcı bir yer bulana kadar Hyperion'da adınıza bir süit ayırttık.
أنشأنا تمويلاً باسمك و حجزنا جناحاً في فندق "هايبيريون" إلى أن تجد مكاناً دائماً

- Mezarın üstünden başka yer bulamadın mı şunu koyacak?
ألم تجد مكاناً سوى القبر لكي تتكئ عليه؟

Şef, daha iyi bir yer bulamadın mı?
زعيم , ألا يمكنك أن تجد مكاناً أفضل ؟

Daha güvenli bir yer bulamadın mı?
ألم تجد مكاناً أكثر أماناً؟

Eğer kalacak başka bir yer bulamazsan misafir odasında kalabilirsin.
تعلم اذا لم تجد مكاناً للبقاء تستطيع دائما البقاء في غرفة الضيوف

Kalacak bir yer bulmalısın. Artık burada kalamazsın.
يجب أن تجد مكاناً تسكن فيه لا يمكنك أن تبقى هنا