Ne kadar rahat konuşuyorsun, ...ve ne kadar az umursuyorsun. | Open Subtitles | كم تجعل الأمر يبدو سهلاً وكم هي عزيمتك ضعيفة للمقاومة |
Baba, sanki Oliver onu kaçırmış gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | أبي، أنتَ تجعل الأمر يبدو وكأنه قام بخطفها. |
Sanki zararsız bir şey yapıyormuş gibi konuşuyorsun. İkimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | تجعل الأمر يبدو كأنّ ما تفعلونه حميد، وكلانا يعلم أنّ ذلك غير صحيح. |
Sen benim işimi kolaylaştırırsan, bende senin işini kolaylaştırırım. | Open Subtitles | بإمكانك أن تجعل الأمر سهلاً علىّ وأنا أجعل الأمر سهلٌ عليك |
Erkek arkadaşı olduğu halde Elliot için çıldırıyordum. Ve Tanrı onu korusun işimi hiç de kolaylaştırmıyordu. | Open Subtitles | لكني لازلت مهووساً بها وهي لم تكن تجعل الأمر أسهل علي |
Çalıştığım için ayık olmam gerekiyor olması işi daha da güzelleştiriyor. | Open Subtitles | و حقيقة أنه لا يُمكنني أن أثمل لأنني أقود تجعل الأمر أكثر روعة |
Bu işi daha da ileri götürmeyeceğine söz ver yeter. | Open Subtitles | فقط عِدني بأنك لن تجعل الأمر يصبح طويلاً. |
Tanrım, Survivor'daymışsın gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | يا يسوع، أنت تجعل الأمر يبدو مثل مسابقة شعبية. |
Buradan çıkamayacakmışız gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، أنت تجعل الأمر يبدو وكأننا لن نتمكن من الخروج من هُنا |
Sanki 50lerdeymişiz gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | تجعل الأمر يبدو وكأننا بالخمسينات |
Su kaybediyormuşum gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنك تجعل الأمر يبدو وكأنك تكتسب ماء |
Bu sanki çok basitmiş gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تجعل الأمر يبدو بسيطاً للغاية |
Bu bir oyunmuş gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تجعل الأمر كأنه لعبة نلعبها. نعم. |
Sanki senden birşey çalmışım gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | انت تجعل الأمر وكأنني سرقت منك شيئا |
Öyle bir konuşuyorsun ki duyan da yemeğe falan çıkacağız zanneder. | Open Subtitles | حسنا، أنت تجعل الأمر يبدو كأننا ذاهبون إلى ... العشاء. |
Çok ciddi bir olaymış gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تجعل الأمر يبدو خطيراً جداً |
Bak, sadece işimi yapmamı güç hale getiriyorsun. | Open Subtitles | أنظر , أنت فقط تجعل الأمر أكثر صعوبة في أدائي لعملي |
O gerçekten ateş püsküren biri. İşimi kolaylaştırmıyor. | Open Subtitles | إنها تنفث ناراً، أقول لك لا تجعل الأمر سهلاً |
Tamamen özgür olması işi zorlaştırıyor, değil mi? | Open Subtitles | الحرية الكاملة تجعل الأمر أصعب ، صحيح ؟ |