Bazı fedakarlıkların gerekli olduğu kadar kaçınılmaz olduklarını da anlıyordur. | Open Subtitles | وهي تتفهم ان بعض التضحيات لا يمكن تجنبها لأنها ضروريـّـة. |
Tüm bunlara ilaveten kronik hastalıklarla mücadele edenler kaçınılmaz yalnızlık, tecrit, ve endişe ile de mücadele ediyorlar. | TED | بالإضافة لكلّ هذا، يتعاملون بطريقة لا يمكن تجنبها مع الوحدة والعزلة والقلق التي يجب أن يتعامل معها المرضى المزمنون. |
Bütün bunların önlenebileceğini söylüyordu. | Open Subtitles | نقطته كانت هو أن الحالة بأكملها كان يُمكن أن يتم تجنبها |
Birkaç yılda bir burada kötü bir hikâye olur. Bunun önlenebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | هُناك قصة سيئة حدثت من بضع سنوات هنا و لست متأكداً ما إذا كان يمكن تجنبها. |
Tavan yüzünden yatak odalarından birine davetsiz şekilde girmeyesiniz diye uzak durmak en iyisi. | Open Subtitles | الافضل تجنبها لعلك تحصل على دخول غير متوقع إلى أحد غرف النوم سيدى عن طريق السقف |
Hayatta sakınman gereken şeylerden biriydi. | Open Subtitles | واحد من الاشياء التى يجب تجنبها فى الحياه |
Gerçek bir kahramanın sınavı hislerinin üstesinden gelmektir, görmezden gelmek değil. | Open Subtitles | اختبار البطل الحقيقي في صراعه مع المشاعر وليس في تجنبها. |
Ve kötü olan şu ki bu faciadan kaçınılabilirdi. | Open Subtitles | والأمر الأسوأ ، أنها كانت مآساة يُمكن تجنبها بشكل كامل |
Tam bir kördüğüm. | Open Subtitles | إنها مشكلة لا يُمكن تجنبها |
Ama şimdi seni sevdiğini söyleyen ve kaçınılan bir aptalım. | Open Subtitles | أبداً . و الآن أنا فقط الحمقاء التي تقول أحبك ثم يتم تجنبها! |
Aşırılık yanlısı güçler arasında kanlı bir çatışma kaçınılmaz görünüyor. | Open Subtitles | مواجهة دموية بين أطراف متطرفة تبدو بأنه لايمكن تجنبها |
Majestelerine Sırbistan ile savaşın kaçınılmaz olduğu konusundaki fikrimi ifade ettim. | Open Subtitles | -عبرت لجلالته عن رأيي بأن الحرب مع صربيا لا يمكن تجنبها |
Elbette kaçınılmaz bazı sabit giderler var. | Open Subtitles | بالطبع هنالك تكاليف ثابتة لا يمكن تجنبها. |
Shota'nın öngörülerinin önlenebileceğini biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا, نحن نعرف أن رؤي "شوتا" يمكن تجنبها. |
Fabrikanın kamera kayıtları bu korkunç trajedinin önlenebileceğini ortaya çıkardı. | Open Subtitles | من المصنع تكسف ان CCTV لكن لقطات ال هذه المأساه الفظيعه كان من الممكن تجنبها |
Gözcüler hangi caddeden gitmek, hangisinden uzak durmak gerektiğini bilirlerdi. | Open Subtitles | المراقبون يحددون الشوارع الآمنة والشوارع التي عليهم تجنبها |
Birisi onlardan uzak durmak isterse durabil... | Open Subtitles | إذا كان يود بعض الأشخاص تجنبها بشدة ... يُمكنهم فقط |
Hayatında sakınman gereken şeylerden birinin içindesin. | Open Subtitles | انت فى واحده من تلك الاشياء التى يجب تجنبها فى الحياه |
Lütfen söyle, çünkü onu görmezden gelmekten hoşlanmıyorum. Hayır hayır. | Open Subtitles | افعل أرجوك، أنا مقهور من تجنبها |
Ama kaçınılabilirdi. | Open Subtitles | أراهنك بأنه كان بإمكاننا تجنبها. |