ويكيبيديا

    "تجوع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • açlıktan
        
    •   
    • acıkmaz
        
    • acıkırsa
        
    • açlık
        
    • Acıkınca
        
    • Acıkmamış
        
    • acıkırlar
        
    • acıkırsın
        
    Bitkiler polen taşıyıcılar tarafından tozlaştırılmasaydı, bu bitkilere bağımlı bütün canlılar, biz de dâhil, açlıktan ölürdük. TED إذا لم يتم تلقيح النباتات بواسطة الملقحات، إذن فالمخلوقات كافة، بما في ذلك نحن، التي تعتمد على هذه النباتات، سوف تجوع.
    Nasıl hem çekici olurlar hem de açlıktan ölmezler, hayret? Open Subtitles لا أدري كيف تقدر المرأة أن تُبقي نفسها جذابة ولا تجوع هذه الأيام
    Britanya genetiği değiştirilmiş ekinler olmazsa kalır. TED وأن بريطانيا سوف تجوع بدون إستخدام المحاصيل المعدلة جينياً
    Kutup ayıları denizde buz olduğu sürece acıkmaz çünkü foklara ulaşımın en kolay yolu buz üzerinde yürümektir. Open Subtitles طالما يوجد بحر متجمدّ، فلن تجوع الدببة لأن المشي على الثلج هو أسهل طريقة للدب ليقترب من فقمة
    İstersen balıkları besleyeyim, karnın acıkırsa onlardan yersin. Open Subtitles أتعلم ماذا أستطيع أن أفعل ؟ ...أستطيع إطعام السمك ، و حينما تجوع
    Şu an olduğu yerde açlık çekmiyorsa daha iyi değil mi? Open Subtitles أليس من الأفضل لها أن لا تجوع أينما كانت؟
    Çok Acıkınca biri onu takas etmek isteyebilir. Open Subtitles عندما تجوع بما فيه الكفاية فسيرغب أحدهم بمبادلتها معك
    Ağlayarak uyumamış. Acıkmamış. Open Subtitles أنها لم تبكي حتى نامت ولم تجوع..
    Geceleri acıkırlar ve etrafta atıştıracak bir şeyler aramaya başlarlar... Open Subtitles و أحيانا تجوع في الليل و لذا تبدأ البحث عنوجبةوبعدها...
    Her neyse, genç kızı yesen de, bir saat sonra tekrar acıkırsın. Open Subtitles على اي حال, انت تأكل فتاه, و بعد ساعة تجوع مرة اخرى.
    Benim mutfağımdan değil! Tek umrumda olan açlıktan ölmesi! Open Subtitles ليس من مطبخي يمكنها ان تجوع كيفما تشاء و انا لا شان لي بها
    Benim mutfağımdan yiyemez! açlıktan ölse umrumda değil! Open Subtitles ليس من مطبخي يمكنها ان تجوع كيفما تشاء و انا لا شان لي بها
    Benim mutfağımdan yiyemez! açlıktan ölse umrumda değil! Open Subtitles ليس من مطبخي يمكنها ان تجوع كيفما تشاء و انا لا شان لي بها
    Ne yani, insanların kurtarılmayı bekleyene dek açlıktan kırılıp, acı çekmelerine izin mi vereceksin? Open Subtitles إذاً تترك الناس تجوع وتعاني ريثما ينتظرون الإنقاذ؟
    Bu pek güzel değil, biliyor musun, mahkumu açlıktan öldürmek. Open Subtitles إنه ليس لطيفاً، أن تجوع السجين حتى الموت
    Sürekli uyarılmazlarsa, küçük gri hücrelerim kalıp ölürler. Open Subtitles من دون القدرة على التكهن فإن خلاياي الرمادية الصغيرة سوف تجوع حتى الموت
    Kedilerimi bekletemem. Open Subtitles قططتى لا تنتظر لكي تجوع لذا لا انتظر لاطعامهم
    Asalaklar hiçbir zaman acıkmaz. Open Subtitles العلقة لا تجوع أبداً أيّها الأحمق
    Bu acıkırsa diye. Open Subtitles لأجلكَ عندما تجوع
    Akşam yemeği 8 de yenir, kaçırırsan sabaha kadar açlık çekersin. Open Subtitles العشاء في الثامنة أو أن تجوع طوال الليل
    Kâsesine biraz su koyarız, biraz da yemek. Acıkınca da, onları yemek için gelmek zorunda kalacak, tamam mı? Open Subtitles وعندما تجوع سوف تعود لتأكل اليس كذلك؟
    Ağlayarak uyumamış. Acıkmamış. Open Subtitles أنها لم تبكي حتى نامت ولم تجوع..
    Anneleri acıktıklarında, bebekler de acıkırlar. Open Subtitles عندما تجوع الأمهات فإن أطفالهن يجوعون أيضا
    - İlerleyen saatlerde acıkırsın dedim. Open Subtitles -لقد اعتقدت انك من الممكن ان تجوع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد