ويكيبيديا

    "تحبه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sevdiğin
        
    • sevdiği
        
    • seviyor
        
    • sevdiğini
        
    • seviyorsun
        
    • hoşuna
        
    • aşık
        
    • sevdiğiniz
        
    • sever
        
    • sevmiyor
        
    • seven
        
    • hoşlanıyor
        
    • seveceksin
        
    • severdi
        
    • Beğenmedin
        
    sevdiğin birinin gözünün önünde öldürülmesinin nasıl birşey olduğunu bilemezsin. Open Subtitles أنت ليست عندك فكرة ان ترى شخص ما أنت تحبه
    Kalbinin en çok sevdiğin şeyle arana girmesine izin verme. Open Subtitles لا تجعل قلبك يقف فى طريق الشئ الذى تحبه للغاية
    Ve kızın sevdiği şu adam... sonunda duygularına kavuşuyor mu? Open Subtitles و هذا الشاب الذي تحبه هل يعود رشده اليه بالنهاية؟
    Unutma ki kızımız onu seviyor. Open Subtitles مرحبا سيد ماكنرى ضع فى عقلك ان ابنتنا تحبه
    Ve tekrar sevdiğin kişiye onu sevdiğini söyleyemeyen korkak olacaksın. Open Subtitles و ستعود كونك جباناً ألا تخبر من تحب أنك تحبه
    Beni seviyorsun David ve bu kez sevdiğine değer vereceksin. Open Subtitles انت تحبنى يا ديفيد وهذه المرة, ستحافظ على ما تحبه.
    Çok sevdiğin bir babayı kaybetmek mi ki onun için bütün hayatını değiştiriyorsun yoksa sahte bir hayat üretecek kadar utandığın bir baban olması mı? Open Subtitles ان تخسر اب تحبه جداً لدرجه انك تغير حياتك كلها من اجله ام الشعور بالعار من أب لدرجه انك تخلق حياه اخرى بعيده عنه ؟
    Bu kadar sevdiğin doğal hayattan hiçbir şey öğrenmedin mi? Open Subtitles ألم تتعلم شيئاً من هذا العالم الذي تحبه هكذا ؟
    Şu anda, sevdiğin işi yaparak hâlâ çok fazla para kazanabilirsin. Open Subtitles حالياً, أنت يمكنك أن تجني الكثير من المال أفعل ما تحبه
    Öyle ama sen bundan daha iyisini yaparsın. sevdiğin birisine öylece yalan söyleyemezsin. Open Subtitles صحيح ، ولكنك أفضل من ذلك أعني، لا يمكنك الكذب على شخص تحبه
    Tıpkı senin sevdiğin gibi Yeni Zelanda'dan bir kasa "Malbec" aldım. Open Subtitles لقد جلبت لك حزمة كاملة من شراب العنب النيوزلندي الذي تحبه
    Sonsuz hayatın bir yolunu bulmuştum ve bunu, Navid'in en sevdiği tek şey pahasına yaptım, yani dokunmak ve dokunulmak. TED كنت قد وجدت طريقة للحياة الأبدية، على حساب الشيء الوحيد الذي تحبه نافيد كثيرا، وهو أن تلمس الأشياء وتُلمس.
    Belki de yeterince parası yoktur ya da ailevi bir sorunu vardır veya sevdiği kadın onu sevmiyordur. TED ربما ليس لديه ما يكفي من المال، ربما لديه مشكلة عائلية، ربما الفتاة التي يحبها لا تحبه.
    Her türlüsünü seviyor Johnny evladım! Open Subtitles انها تحبه فى اى مكان تستطيع الوصول اليه يا جونى
    Birine sevdiğini söylediğinde ama o karşılık vermediğinde ne yaparsın? Open Subtitles ماذا تفعل عندما تخبر احدهم انك تحبه ولا يرد عليك؟
    Biyolojik baban bile değilken onu bu kadar seviyorsun demek. Open Subtitles انه ليس والدكَ الحقيقي حتى وما زلت تحبه بهذا القدر
    Hiç öyle hoşuna giderek bir şey okuduğun oldu mu? Open Subtitles لم تقرأ ابدا عن شئ تحبه أكان الامر مثل ذلك؟
    Ama, şüphesiz kendisine aşık olan birisi vardır o kimle evlenmek istedi. Open Subtitles لكن هناك بالتأكيد شخص هي كانت تحبه من الذى أرادت الزواج منه
    Zaten günümüzde yapılabileciğini bildiğiniz birşey, kemik dokusu geliştirmek, ki bundan bir evlilik yüzüğü yapabilesiniz, sevdiğiniz insanın kemik dokusundan - gerçekten. TED شئ يمكن أن يصنع بالفعل هو أن تصنع أنسجة عظام لكي يمكنك صناعة خاتم للزواج من أنسجة عظام الشخص الذي تحبه نفسه
    Olsun. sever. Open Subtitles هذا جيد, أنا أعني هي سوف تحبه, أليس كذلك؟
    İkisi aynı değil. İnsanlar onu sevmiyor. Ondan korkuyorlar. Open Subtitles الناس لا تحبه بل تخشاه و الامر مختلف هنا
    Seni seven biriyle ilişki kurmakla? Seni arzulayan biriyle? Kurtarman gerekmeyen biriyle? Open Subtitles ان تكون قريبا من شخص تحبه وتتمناه شخص لا يتوجب عليك انقاذه
    Ondan hoşlanıyor musun diye sormadım? Onu gördün mü diye sordum? Open Subtitles لم أسألك إذا ما كنت تحبه سئلت إذا كنت قد رأيته.
    Tatlı, eğlenceli ve onu çok seveceksin sonra bir bakacaksın 750 doların ve en sevdiğin ceketin gitmiş. Open Subtitles اننه جميل ورح وسوف تحبه وبعدها لشيء التالي الذي سوف تعرفه ، انت خارج ال720 دولار جاكيتك المفضل ذهب
    Babam ben doğmadan 2 hafta önce ölmüş. Annem onu severdi herhalde. Open Subtitles لقد مات قبل ولادتي بأسبوعين ولكني أعتقد أن أمي كانت تحبه ،
    Beğenmedin. Open Subtitles أنت لم تحبه حتى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد