Dün gece beni sevdiğini, ömür boyu beraber olacağımızı söyledin. | Open Subtitles | ليلة الأمس قلت إنك تحبينني وإننا سنمضي بقية حياتنا معاً |
Beni sevdiğini söyledin ve benim de buna inanmamı. | Open Subtitles | وأنت أخبرتيني بأنكِ تحبينني وعليّ أن أقبل ذلك |
JK: Seninle çok zaman vakit geçirmedim, ama biliyorum ki yine de beni seviyorsun, ve muhtemelen hala benim için dua ediyorsundur ve beni düşünüyorsundur. | TED | لم أقضي وقتاً طويلاً معك و لكنني أعلم أنك مازلت تحبينني و ربما مازلت تدعين لي و تفكرين بي |
- Ben de seni. - Sen beni sevmiyorsun. Eğer Beni seviyor olsaydın, şu anda ben Hint takımında oynuyor olurdum. | Open Subtitles | أنتِ لا تحبينني ، لأنكِ إن كنتِ تحبينني لكنت الآن لاعباً في الفريق الوطني للكريكيت |
Bak, anne, beni gerçekten seviyorsan ve desteğini göstermek istiyorsan, uzak durursun. | Open Subtitles | إسمعي ، يا أمي إن كنتِ تحبينني حقا ً وتريدينأنتُظهريدعمكِ.. سوفتبقينبعيدة.. |
Ama artık beni sevmiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لم تعدي تحبينني لذلك لم يعد هنالك سبب |
Gerçekten beni sevdiğini sanmıştım, biliyor musun? | Open Subtitles | تعلمين انا ظننت انك تحبينني اتعلمين ذلك ؟ |
Beni hala sevdiğini bilmek. Bir koca değil, bir erkek olarak. | Open Subtitles | ان اعرف انك لاتزالين تحبينني كرجل ليس كزوج بل كرجل |
Az önce beni sevdiğini söyledin. Eğer bende, seni sevdiğimi söylersem... | Open Subtitles | لقد قلتِ للتو أنك تحبينني وإذا قلت أنني أحبك و لا يهم ما يحدث بعدها |
Tarlada beni vurduğunda sevdiğini anladım. | Open Subtitles | حين أطلقت علي النار من مسافة كبيرة برصاصات فارغة عرفت أنك تحبينني |
Bir adım daha atmadan önce, beni sevdiğini söyle. | Open Subtitles | قبل أن تمشي خطوة واحدة أخبريني أنكِ مازلتي تحبينني |
Bak, madem beni çok seviyorsun, uzaklaş ve bizi rahat bırak. | Open Subtitles | إذا كنتِ تحبينني كثيراً، فلماذا لا تدعيننا وشأننا؟ |
- Hayır, hayır! Beni bu yüzden seviyorsun. Kusura bakma, merhametsizce dürüstlük. | Open Subtitles | لا, لا, لهذا السبب تحبينني, آسف, صراحة وحشية. |
Beni seviyorsun, bunu biliyorum. Gözlerinde görebiliyorum. | Open Subtitles | أن تحبينني , أأعرف ذلك و أستطيع أن أراه في عينيكِ |
Çünkü aşıklar. Beni seviyor musun diye sorduğumda cevap veremedin. | Open Subtitles | سألتكِ إن كنتِ تحبينني ولم تجبيبي على ذلك |
Beni seviyor musun acaba? | Open Subtitles | أتساءل ، هل تحبينني ؟ |
Eğer beni seviyorsan bu gerçeği anlayacaksın | Open Subtitles | إن كنتِ تحبينني بصدق ، ستعرفين ان هذا صحيحاً |
Örneğin, diyelim ki ben, bana aşık oldun ve bende sana aşık oldum. | Open Subtitles | لماذا شخص ما؟ تخيلي أنك تحبينني وأنا عاشق لك أيضا |
Gelmek istemiyordun ama beni sevdiğin için yine de gelecektin. | Open Subtitles | أعرف أنكِ لا تريدين المجئ لكنكِ ستأتين على أيّ حال لأنكِ تحبينني |
Beni sevmediğini görebiliyorum ama bana sahip olacaksın. | Open Subtitles | حسنا، ارى انكِ لا تحبينني لكنّكِ ستحصلين علي |
- Pardon, Beni sevmiyor musun? | Open Subtitles | لا تذهب الان انا اسف انتِ لا تحبينني ؟ |
Kendini daha iyi hissettirdiğinden, belki yalnızca kıçımın üzerindeyken sevdin beni. | Open Subtitles | ربما كنتِ تحبينني عندما كنت فاشلًا لأن ذلك جعلكِ تشعرين بشعورٍ أفضل حيال نفسكِ. |
Ve seninde beni sevmeni en nazik en nazik halde söylüyorum. | Open Subtitles | ويمنني القول من طريقة مجاملتك الطبيعية لي أنك تحبينني أيضاً |
Bence benden hoşlanıyorsun. Bunu nasıl söyleyeceğini bilmiyorsun sadece. | Open Subtitles | أعتقد أنك تحبينني ولكنك فقط لا تعرفين كيف تقولينها |
Tek sahip olduğun arkadaşın benim ve benden hoşlanmıyorsun bile. | Open Subtitles | انا كل ما لديك وانت حتي لا تحبينني |
Bunu hep söylüyorsun ama her nisanda vergilerini halletmemi istediğinde beni sevmeye başlıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقولين ذلك ولكن كل شهر أبريل عندما تريدين الانتهاء من ضرائبك أنت تحبينني |
Çünkü bana yalan söyledin! Beni asla sevmedin! | Open Subtitles | لأنك كذبت علي انت لم تحبينني مطلقا |