Çok sevdiğin bu evin borcunu ödememizi sağlar. | Open Subtitles | تساعد في دفع ثمن هذا المنزل الذي تحبينه كثيرا |
Softbol derken; önündeki iki, kalçasındaki bir şeyden ve Çok sevdiğin için onun amını çok yalamaktan bahsediyorum. | Open Subtitles | عندما قلت " بيسبول " , كنت أعني اثنين , في المقدمة و واحد في مؤخرتها , و من ثم تلعقين مهبلها كثيرا . لأنكِ تحبينه كثيرا |
Çok sevdiğin biri yakında ölecek. | Open Subtitles | سيموت شخص تحبينه كثيرا عن قريب |
Çok sevdiğin biri, yakında ölecek. | Open Subtitles | عن قريب سيموت شخص تحبينه كثيرا |