Acaba sizin için yapabileceğim bir şey, ihtiyacınız olan, yani herşeyi yaparım- | Open Subtitles | وإذا كان هناك أي شيء يمكنني أن أفعله أي شيء تحتاجة .. أعني |
Pekala, Kyle. Sen ve Jessi'nin sessizlikten başka bir ihtiyacınız var mı? | Open Subtitles | حسناً , كايل , هل يوجد أي شيء تحتاجة مع جيسي بجانب الهدوء .. |
BrownStar Sigortacılık'da, çevredeki en iyi fiyatlara ihtiyacınız olan sigortayı sağlamak için çabalıyoruz. | Open Subtitles | في شركة النجمة البنية للتأمين , نحن نسعى إلى إعطائك التامين الذي تحتاجة بأنسب سعر |
İhtiyacınız olan bir şeyi almak istiyorum. | Open Subtitles | ارت ان اتأكد من اننى احضرت لك شيئاً تحتاجة |
- Biraz özgürlüğe ihtiyacı var. - Onun ihtiyacı başka. | Open Subtitles | ـ هيا تحتاج فقط لبعض الخصوصية ـ ليس هذا ما تحتاجة |
Gerçek olsa bile, Jan Di'nin buna ihtiyacı var. | Open Subtitles | حتى اذا حقيقياً, يوجد هناك شيءً تحتاجة جان دي |
Şu an sadece bir tane boş masamız var ama neye ihtiyacınız olursa, çekinmeyin. | Open Subtitles | لايوجد الا مكتب واحد فارغ في لحد الآن لكن أي شيئ تحتاجة , تفضل |
Sorun, ihtiyacınız olduğunda etrafta 70 yaşında birinin bulunmaması. | Open Subtitles | -المشكلة انة ليس هناك -من هو بعمر 70 سنة حولك عندما تحتاجة |
Bir şeye ihtiyacınız varsa, oda servisini arayın. | Open Subtitles | أي شيء تحتاجة فقط تتصل على خدمة الغرف |
İhtiyacınız olan tek şey cesaret. | Open Subtitles | كل ما تحتاجة هو الشجاعة لكي تتكلم. |
İçimden bir ses ihtiyacınız olacak diyor. | Open Subtitles | تخميني انك سوف تحتاجة |
Washington'un çamaşır listesine sahibiz, neye ihtiyacınız varsa onu kullanın, Bay Crane. | Open Subtitles | و القوائم الطويلة لواشنطن... استخدم ما تحتاجة سيد (كرين)، |
Her bir gübre bombasının patlatılmak için bir radyo frekansına ihtiyacı var. | Open Subtitles | كل ما تحتاجة القنبلة لتنفجر هو تردد راديوي |
Bu ülkenin böyle insanlara ihtiyacı var. | Open Subtitles | آه هذا النوع من الناس الذى تحتاجة هذه البلد |