| Bunlar benim ama senin benden çok ihtiyacın var. | Open Subtitles | هذه الاقراص تخصني و لكنك تحتاجهم أكثر مني |
| Evet. Ama insanlara ihtiyaç duyacağından sana benzeyen insanlara da ihtiyacın var. | Open Subtitles | نعم، لكن يجب أن تجعلهم يحبونك لأنك تحتاجهم |
| İhtiyacın varsa kasada 3 bin var. | Open Subtitles | هناك 2 الاف دولار في الخزنه أذا كنت تحتاجهم |
| Elbette, onlara ihtiyacınız olduğunda dansçılar ortalıkta görünmez. | TED | بالطبع، يبدو انه لايوجد راقصين حولك عندما تحتاجهم. |
| Hayır! Taburu riske atarsın! Taburun onlara ihtiyacı var. | Open Subtitles | كلا ,انك ستعرض الكتيبه للخطر الكتيبه تحتاجهم |
| Adadan gitmek için hepsine ihtiyacın olduğunu söyledin. | Open Subtitles | قلتَ أنّك تحتاجهم جميعاً للخروج من الجزيرة |
| Onlara en çok ihtiyacın olduğu zamanlarda yalnız kalmak istediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ما اقتراحه هو أن فرضياتك مبنية على أن تذهب وحيداَ حين تكون على الأغلب تحتاجهم |
| Komşulara bunun için ihtiyaç duyarız ailenden olmayan insanlar ihtiyacın olduğunda sana yardım ederler. | Open Subtitles | لهذا فإنك تحتاج الجيران, الأشخاص الدين في العائلة الدين يساعدونك عندما تحتاجهم. |
| Bu yüzden sanki sihirli bir şekilde tam da ihtiyacın olduğunda hastada semptom görülüyorsa... | Open Subtitles | لذا عندما ارى ان العوارض تظهر بشكل سحري عندما تحتاجهم |
| Onu arzulayabilirsin, belki de sevmeyi bile düşünebilirsin ama ona ihtiyacın olmaz. | Open Subtitles | ربما تشتهيهم , وحتى ربما تعتقد انّك تحبهم ولكنك لا تحتاجهم |
| Ama kaçırma için kaç adama ihtiyacın var? | Open Subtitles | لكن كم عدد الذين تحتاجهم لتنفيذ الاختطاف ؟ |
| İhtiyacın olduğunda asla bulamazsın zaten. | Open Subtitles | حسناً, هم لا يتواجدون ابداً عندما تحتاجهم |
| Bunları senin yemeğine koyuyordum çünkü bunlara ihtiyacın var ve beni asla dinlemezdin hangi koşulda olursan ol. | Open Subtitles | وضعتهم فى طعامك لأنك تحتاجهم ولم تكن لتستمع لى ليس فى الحاله التى كنت عليها |
| Tendonlarının kesildiğini hissetmemen, onlara ihtiyacın olmadığı anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | عدم شعورك بقطع أوتارك لا يعني أنّك لا تحتاجهم. |
| "Ama senin fena halde ihtiyacın var, sen ye" | Open Subtitles | تحتاجهم بشدة وتمضي قدماً في أكله |
| Neden böyle davranıyorsun, ihtiyacın yok ki o paraya. | Open Subtitles | لمَ أنت منزعج؟ كما لو كنت تحتاجهم. |
| 6 caddelik bir bölgede, bazı suç bildirimleri için.... ihtiyacınız olduğunda, hemen birilerinin geleceğinden emin olabilirsin. | Open Subtitles | إن ذكرت بضعة جرائم بسيطة ضمن دائرة مؤلفة من ستة بنايات ستكون متأكدا من أن شخصا ما سيظهر عندما تحتاجهم ما هذا؟ |
| Gidin Sör Rodrik. İhtiyacınız kadar adamı alın. | Open Subtitles | أذهب سير رودريك خُذ الرجال الذين تحتاجهم |
| Onu bir nebze anlamadığı belli. Çünkü kızın onlara ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذا يخبركِ تماماً بمدى جهلهِ التام بها، لأنّها تحتاجهم |