ويكيبيديا

    "تحت الأرض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yeraltı
        
    • yer altında
        
    • yeraltına
        
    • Yeraltında
        
    • yerin altında
        
    • yer altına
        
    • yer altı
        
    • yeraltındaki
        
    • toprağın altında
        
    • yeraltından
        
    • Yer altındaki
        
    • yer altından
        
    • toprak altında
        
    • toprağa
        
    • yerin altına
        
    Geçmişle dolu, ve yeraltı sığınaklarıyla da dolu ve savaş harabeleriyle. TED إنها مليئة بالتاريخ، وأيضاً مليئة بالمخابيء تحت الأرض وأطلال من الحرب.
    Birkaç yüz polis ve koruma bir yeraltı direniş hareketi kurmuş. Open Subtitles بضعة الآلاف من الشرطه و الحراس شكّلت تحت الأرض حركة مقاومة.
    Karanlık ruhların sadece yer altında pusuda beklemediklerini düşünüp duruyorum. Open Subtitles كنت أفكر بأن الأرواح الشريرة لا تتربص تحت الأرض فحسب
    Planımız, özetle, cadde üzerindeki güneş ışığını toplayan basit bir sistemle doğal güneş ışığını yeraltına çekmek, onu şehir kaldırımlarının aşağısına yönlendirmek ve yeraltına yönlendirilen ışıkla bitkilerin ve ağaçların büyümesini sağlamaktı. TED خطتنا،باختصار، أن نجذب ضوء الشمس الطبيعي إلى ماتحت الأرض باستعمال نظام بسيط يجمع ضوء الشمس في أعلى الشارع، وتوجيهه تحت أرصفة المدينة، مما سيسمح للنباتات والأشجار بالنمو بالضوء الذي سيوجّه تحت الأرض.
    Bayım, bu şeyle kaçabilme şansınız yok. Yeraltında bir tüneldesiniz. Open Subtitles ليس هناك أي طريقة لتهرب أنك تحت الأرض داخل نفق
    Bazıları ağaçların üstünde çiçek açarken diğerleri yerin altında yaşar. TED بعضها تزهر عاليًا في الأشجار، بينما تعيش الأخريات تحت الأرض.
    Eğer yer altına saklanırsak bir şansımız olur, değil mi? Open Subtitles إذا نزلنا تحت الأرض فلدينا فرصة بالنجاة، أليس كذلك ؟
    Bu çorak arazi, aslında bir yeraltı harikalar diyarının üzerinde. Open Subtitles أسفل هذه الأرض القاحلة ، يقع عالم عجيب تحت الأرض.
    Biz yeraltı üslü, uzay teknolojisi arayan gizli bir organizasyonuz. Open Subtitles إننا منظمة سرية تتعقب التكنولوجيا الفضائية من قاعدة تحت الأرض
    Oranın arkasında yeraltı nehir sistemlerine açılan bir geçit var. Open Subtitles هناك في الخلف، يوجد مخرج إلى أنظمة نهرية تحت الأرض.
    Onun bu yıl ki cadılar bayramı kostümü sadece biraz yeraltı. Open Subtitles التى كان إحتفالها بعيد القديسين هذا العام إحتفال تحت الأرض قليلاً
    Banyo yoğun buhar kaplıydı. Ama fıskiyenin suyu yeraltı kaynağından geliyor. Open Subtitles نعم، لكن ماء النافورة يجيء من نبع تحت الأرض كبرودة ثلج
    yer altında ya da yamaçta kurulu büyük bir yer olmalı. Open Subtitles إذن يجب أن يكون كبيرا تحت الأرض أو على سفح الجبل
    Hayır, Wild, Christy'yi yer altında tutan doktorun adı değil. Open Subtitles كلا دكتور وايلد ليس اسما لشخص يحتجز كريستى تحت الأرض
    Bir insan ne kadar süre yer altında havasız hayatta kalabilir? Open Subtitles كم يستطيع للإنسان البقاء على قيد الحياة تحت الأرض بدون هواء؟
    Sporlar filizleniyor ve miselyum oluşup yeraltına giriyor. TED و الأبواغ تنتج برعم و تتشكل الميسليوم و تذهب تحت الأرض
    Altkatların 6 seviyesinden 10 seviyesine dek, Yeraltında karaghlandırılmış, askeri birliklerimiz var. Open Subtitles لدينا قوات هنا والقيادة تحت الأرض تحت الأرض خلال من السادس للعاشر
    Neredeyse bir kilometre yerin altında ve yüzeyden bir girişi yok. Open Subtitles إنه تحت الأرض بحوالي نصف ميل وليس ثمة مدخل من السطح
    Ama 1929'dan önce, ülkenin her yerindeki şehirler yer altına su boruları döşemişti. TED لكن بحلول عام 1929 , المدن في جميع أنحاء البلاد قد وضعت أنابيب مياه تحت الأرض.
    yer altı olsa bile burada benim misafirin olduğun için memnunum. Open Subtitles أنا مسرور أنك ضيفي هنا بالرغم من أن ذلك تحت الأرض
    yeraltındaki piramit, bir piramit değil... o bir uzay gemisi! Open Subtitles ذلك الهرم الذي تحت الأرض ليس هرم إنها سفينة فضاء
    Etrafımızdaki açık alanda çok şey var ve çoğu zaman toprağın altında ne olduğunu bilmiyoruz. TED هناك الكثير من الأماكن حولنا، وفي معظم الوقت لا نعرف ما تحت الأرض.
    yeraltından sualtına iniyoruz. TED و منذ ذلك الحين في تحت الأرض و تحت أعماق البحار
    Yer altındaki laboratuvarına, taşlaşmış ahşap koymak için çok zahmet çekmiş olmalı. Open Subtitles كان ليتحمل الكثير من المشقة ليضع خشباً متحجراً في مختبر تحت الأرض.
    Diğer uçtan çıkan temiz, berrak suysa herkesin bahçesini sulamak için yer altından dolaşıyor. TED ويخرجُ الماء النظيف من الطرف الآخر ويسيرُ تحت الأرض ليروي حديقة كل شخص.
    Zaman dolar da ortağım hâlâ toprak altında olursa, işini bitiririm. Open Subtitles إذا انتهت المدة و بقي زملائي تحت الأرض هل تفهم ؟
    Ölülerden hiçbirinin ismi toprağa gömülmeden iptal edilemez. Open Subtitles جدول الموت، لا أحد يمكنه الهرب منه ـ ـ ـ ـ ـ ـ إلا إن دُفن تحت الأرض
    Güneşe tapanlar yarasa adamları yerin altına inmeye mi zorladı? Open Subtitles حيث قام عبدة الشمس بمهاجمة الرجال الخفافيش تحت الأرض ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد