Kiera, her yere baktım, onu hiçbir yerde bulamadım, saklanma ihtimaline karşı kanepenin altına bile baktım. | Open Subtitles | كييرا ، لقد بحثت في كل مكان لا يمكنني إيجاده في أي مكان حتى أنني بحثت تحت الأريكة في حالة انه كان مختبأ |
Evet, kanepenin altına koyduğum köfteli sandviç gibi kokuyorsun. | Open Subtitles | نعم،رائحتك مثل كراة اللحم الذي تركته تحت الأريكة. |
Yazdığın tek olumsuz yazı, kanepenin altında bulduğun bir dilim pizzayla ilgiliydi. | Open Subtitles | السلبي الوحيد الذي كتبته ، كان لشريحة من البيتزا وجدتها تحت الأريكة |
kanepenin altında sadece yemek var. | Open Subtitles | لا يوجد سوى الطعام تحت الأريكة صغيرتى لماذا لا |
"Sevgili Ezikler, gerçekten de hediyeleri koltuğun altına mı saklayacağımı düşündünüz?" "Dip not: | Open Subtitles | أيتها الخاسرتان العزيزتان هل تظنان أنني سأخفي الهدايا تحت الأريكة |
Hediyeleri koltuğun altına saklayacağımı mı düşündünüz? | Open Subtitles | هل تعتقد حقا أود أن إخفاء الهدايا تحت الأريكة |
Yani koltuğun altında bir dergi yok veya klozetin arkasına bantla yapıştırılmış bir sigara paketi veya videonun içinde bir porno kaseti? | Open Subtitles | لذا لا يوجد هناك مجلة تحت الأريكة أو سجائر ملصوقة خلف خزان المرحاض أو شريط فيديو قذر في جهاز الفيديو؟ |
Sanırım koltuğun altında Sita amcanın gömleğini buldum! | Open Subtitles | أعتقد بأنني وجدت قميص العم سيتا تحت الأريكة |
Buraya gelmen gerek. kanepenin altına gitmiş. | Open Subtitles | عليك الإتيان، تخبأ تحت الأريكة. |
Kumanda kanepenin altına düşmüş. | Open Subtitles | جهاز التحكم وقع للتو تحت الأريكة |
Hayır, kanepenin altına bir meyve düşürdüm. | Open Subtitles | لا أوقعت حلوى تحت الأريكة |
kanepenin altına bak. | Open Subtitles | انظر تحت الأريكة |
Sehpanın üzerinde bir çalar saat var ve kanepenin altında terlikler duruyor. | Open Subtitles | وثمة جهاز إنذار عن بعد عند آخر الطاولة وخفّان تحت الأريكة |
Aylar sonra kanepenin altında başka bir oyuncak bulursun. | Open Subtitles | تمُر الشهور .. وتجد لعبة أخرى تحت الأريكة |
Bu kanepenin altında biraz daha depolama yeri var. | Open Subtitles | تحت الأريكة هنا، ثمة المزيد من المساحة للتخزين |
İş yerindeki odalardan birinde, kanepenin altında buldum. | Open Subtitles | عثرت عليه في أحد المكاتب, تحت الأريكة |
O anda koltuğun altına girip ölmek istedim. | Open Subtitles | - في تلك اللحظة، أردت أن الزحف تحت الأريكة وأموت |
Bir ara buldum sanmıştım, koltuğun altına bakarken. | Open Subtitles | ظننت أنني وجدته تحت الأريكة |
- Sekiz yaşında, ailesinin katledilişini bir koltuğun altında izleyen bir kız çocuğu. | Open Subtitles | فتاة في الثامنة من عمرها مصابة بالزكام و مختبأة تحت الأريكة و التي شاهدة كل عائلتها تُقتل |
koltuğun altında bir peni var. | Open Subtitles | هناك عملة معدنية تحت الأريكة |