Hormonları kaynaşan iki çocuğun aynı çatı altında yaşamasına izin vermemizin yolu yok. | Open Subtitles | حسنا، لا يمكننا أن نقبل لصبيين بهرموناتهم النشيطة العيش معا تحت سقفنا |
Ama seninle aynı çatı altında olduğunu bilince ailemin rahatça uyuyabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنّي أستبعد أن تنام أسرتي مرتاحة البال علمًا بأنّكم تحت سقفنا. |
O halde artık ailemle aynı çatı altında daha fazla yaşayamazsın. | Open Subtitles | لمْ يعد بإمكانكِ الإقامة تحت سقفنا و مع عائلتنا إذاً |
O bizim çatı altında yaşayan ediliyor. | Open Subtitles | بينما هي تعيش تحت سقفنا |
Böyle bir şey yapmaman gerekiyordu, özellikle bizim çatımız altında. | Open Subtitles | كان يجب أن لا تفعل شيئاً كهذا خصوصاً تحت سقفنا |
Gerçekten onca ağır şeylerin çatımız altında olmasının yanında, en çok denenmiş ve gerçekten müdahale edilen şey, fırında kurabiye yapmaktır. | TED | بحق , حتى في حين حدوث الامور الثقيلة تحت سقفنا واحدة من أكثر التدخلات المجربة والحقيقة التي عرفنا بها, هي خبز البسكويت |
Eğer bizim çatımız altında yaşayacaksan, bizim kurallarımıza da uyacaksın. | Open Subtitles | إذا كنت ستسكنين تحت سقفنا فستتبعين قوانيننا |
Malesef bunlardan bir tanesi bizim çatımız altında bulundu. | Open Subtitles | ومن المؤسف بأن أحد هؤلاء المختلين سقط تحت سقفنا |