| Daha geçen gün arabanın altında bulduğum sosisliyi yedim. | Open Subtitles | لقد أكلت نقانق التى دُلفت تحت سيارة قبل ايام. |
| Az önce iki blok ötedeki bir arabanın altında bulundu. | Open Subtitles | تم العثور على هذا على بعد بنايتين تحت سيارة |
| Robin, belki bir ara "acil" ve "arabanın altında kaldım" ne demek diye konuşuruz. | Open Subtitles | روبن " يمكننا لاحقاً ان نتناقش بشأن معنى " كلمة "حالة طوارئ " واستخدامها داخل جمله "محاصرة تحت سيارة" |
| Yolda yürürken Stanley'nin arabasının altında parlak bir şey gördüm. | Open Subtitles | كنت أتمشى فلاحظت شيئ يلمع (تحت سيارة (ستانلي |
| 1942'den kalma bir el bombası Meksika'daki Torres'in arabasının altında da ne arıyor? | Open Subtitles | ماذا تفعل قُنبلة من عام 1942 تحت سيارة (توريس) في "المكسيك"؟ |
| bir arabanın altına gizlice bomba koyarken, diğer elinle arabaya tutunman gerekir. | Open Subtitles | إن كنتِ تضعين قنبلة تحت سيارة فيدك الأخرى ستكون على الباب الجانبي |
| Genç bir kızdı aslında ters dönmüş bir arabanın içinde sıkışmıştı. | Open Subtitles | كانت عالقة تحت سيارة مقلوبة |
| Bir arabanın altında saklanıyordum. | Open Subtitles | كُنت أخنبئ تحت سيارة |
| Evet. Angela'nın arabasının altında ev yapımı patlayıcı bulduk. | Open Subtitles | أجل, وجدت مادة متفجره محلية تحت سيارة (أنجيلا) |
| Yanan bir arabanın altına sıkışmıştı. | Open Subtitles | لقد كان عالقًا تحت سيارة تحترق |
| Ve koruyucu baban, seni korumaya çalışmak için, senin suçlarını üstüne aldı ve kamera karşısında intihar etti, bir CSI'ı kaçırdın ve onu bir arabanın altına sıkıştırdın, çölde, tek başına, ve onu orada ölüme terk ettin. | Open Subtitles | وعندما حاول ابوك بالتبنى ,ان يقوم بحمايتك... واعترف بجريمتك فى فيديو ينتحر به وقمتى بإختطاف احد المحققات ووضعتيها تحت سيارة |
| Genç bir kızdı aslında ters dönmüş bir arabanın içinde sıkışmıştı. | Open Subtitles | كانت عالقة تحت سيارة مقلوبة |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 