"تحت وسادتي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• yastığımın altına
• Yastığımın altında

Ama bulursam diş perisi için yastığımın altına koyabilir miyim? Onun için bir şey alamazsın.
ولكن اذا فعلت,هل أستطيع أن اضعه تحت وسادتي لجنية الأسنان؟ لن تحصلي منها على شيء مقابل ضرسة

Para perisi her ay yastığımın altına zarf mı koyuyor?
أتعتقدين بأن جنية تضع ظرف من المال تحت وسادتي كل شهر؟

Ben gidip bunu yastığımın altına koyacak ve hayal yazımı yapacağım.
سأضع هذا تحت وسادتي, و أقوم ببعض الكتابة الحالمة

Bir tane Yastığımın altında bir tane de torpidoda 38'lik silahım var.
لديّ مسدسان من عيار 38 أحدهما تحت وسادتي والآخر في درج السيارة

şimdi söylemek istediğim şey... Yastığımın altında bunları buldum.
الآن ، الشئ الذى أريده الليلة الماضية وجدت واحدة مثلها تحت وسادتي

Sonra üstüne losyonlar ve yağ süreceğim ve Yastığımın altında onunla beraber uyuyacağım.
ثم سأضع الصابون والزيت عليها وسأنام وهي تحت وسادتي

Utanç verici olabilir ama eskiden onu yastığımın altına koyup uyurdum.
هذا محرج، لكنّي بالواقع اعتدت النوم واضعة إيّاه تحت وسادتي.

Eğer bir çıkarayabilirsem yastığımın altına para gelecek.
اذا استطعت ان أخرجها, سأحصل على دولار تحت وسادتي

Büyük hayranınızım. Kitabınız olsa, yastığımın altına koyup uyurdum.
أنا معجبة جدًا بك, مثلًا لو كان لديك كتابًا سأودأنأناموهو تحت وسادتي.

Çünkü yastığımın altına saklanmak gibi yeni planlarım var.
لأن الآن لدي خطط جديدة يختبئان تحت وسادتي.

Tamam, beni yakaladın, onu yastığımın altına saklıyordum.
لقد قبضتَ عليّ، أخفيته تحت وسادتي

Nasıl aldın bunu? NCIS bir peri gibi yastığımın altına bırakmış.
جنية شعبة البحرية تركته تحت وسادتي.

Bunu uyurken yastığımın altına koymamı söylüyorlar.
إنهم يريدونني أن أنام وهذه تحت وسادتي.

Biri içeri girmiş. yastığımın altına bunu bırakmış.
أقتحم شخص ما المكان وترك هذا تحت وسادتي

O yüzden geceleri Yastığımın altında silahla uyuyorum zaten.
و لهذا السبب أنام واضعةً مسدّس تحت وسادتي

Onları Yastığımın altında saklıyorum. Denedim ama bunu temizleyemiyorum.
أحتفظ بتلك تحت وسادتي حاولت,لكن لا أستطيع أن أزيل هذ الاشياء

Geceleri Yastığımın altında uyuduğumla.
الواحد الذي كنت أنام به تحت وسادتي في الليل.

Ben de iş üstündeyken, Yastığımın altında bulunan hemşirelik okulu kataloğuna bakarım.
إذا ما افعله هو القي نظره على مجله الممرضات التي اخفيها تحت وسادتي

Küçükken, o mektubun kopyasını Yastığımın altında saklardım.
عندما كنت طفلًا، إحتفظت بنسخة مطوية تحت وسادتي

Yastığımın altında bir çekiçle, uyanık bir şekilde uzanıyorum.
أظل صاحيه مع مع مطرقه تحت وسادتي