Bu şey başladığından beri ne kimseyi gördük ne de konuştuk. | Open Subtitles | نحن لم نرى أو تحدثنا إلى أي شخص منذ بدأت الحرب |
Anlaşmanın gerçek fotoğrafını bir araya getirmek için... ...ülkedeki kaynaklarla konuştuk, şirket belgelerini... ...ve diğer bilgileri ağla balık tutar gibi topladık. | TED | هكذا تحدثنا إلى مصادر في البلد، جلبهم عن طريق المستندات الخاصة بالشركة ومعلومات أخرى محاولة لقطعة معا صورة حقيقية حقاً من الصفقة. |
Ama bu berbat düşüncelerimizden kurtulmamız gerektiğini söyledik ve toplumumuzla konuştuk. | TED | ولكننا قلنا بأننا سنتخلص من هذا التفكير الفاسد، لذا تحدثنا إلى مجتمعاتنا. |
Sizi tanıdıklarını iddia eden birkaç adamla konuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثنا إلى عدد من الرجال الذين يدعون أنهم يعرفونك |
Komşularınızla konuştuk. Bir Cadillac görmüşler. | Open Subtitles | تحدثنا إلى جيرانك و قالوا أنهم رأوا سيارة كاديلاك |
Banka kayıtları, telefon kayıtları, arkadaşlarıyla konuştuk. | Open Subtitles | السجلات المصرفية، سجلات الهاتف، تحدثنا إلى أصدقائهما. |
Geçen hafta Jennie'yle telefonda konuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثنا إلى جيني في الهاتف الأسبوع الماضي |
İşe daha yeni başladık. Personelle ve kamera ekibiyle konuştuk. | Open Subtitles | حسناً , لقد بدأنا للتو لقد تحدثنا إلى طاقم العمل , و طاقم التصوير |
Bununla birlikte birkaç yerel tüccarla konuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثنا إلى عدد من التجار المحليين , على أي حال |
Okulda bazı arkadaşlarınla konuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثنا إلى بعض من أصدقائك في المدرسة. |
- Resepsiyonistle konuştuk ve o, sadece sizin geldiğinizi gördüğünü söylüyor. | Open Subtitles | لقد تحدثنا إلى موظف الاستقبال و لم يتذكر سوى رؤيتك تسجل الدخول |
Prem'le konuştuk. O umursamazken sana ne oluyor? | Open Subtitles | لقد تحدثنا إلى بريم لماذا تهتمين طالما أنه متفهم؟ |
Tamam mı? Bazı çalışanlarla konuştuk. Uyuşturucu kullanan biri gibi dengesiz davranıyormuş. | Open Subtitles | تحدثنا إلى العديد من مؤجري المصيّف و قالوا أنها بدت غير مُتزنة ، أكثر من مُدمني المُخدرات. |
Sınav komisyonuyla konuştuk, tüm sınavlarına Swansea'da girebileceksin. | Open Subtitles | لقد تحدثنا إلى لجنة الإمتحانات, و سيمكنك اداء نفس الإمتحانات في سوانزي |
Otomat önünde iki kişiyle konuştuk. | Open Subtitles | و لكننا تحدثنا إلى شخصين بجوار آلات البيع |
Birkaç kişiyle konuştuk ve onlar öyle bir izlenimde bulunmuşlar... | Open Subtitles | كنا قد تحدثنا إلى عدد قليل من الناس، و كان لديهم انطباع انه ذاهب. |
Bay Utanmış bana karşı teklif veren kadınla konuştuk. | Open Subtitles | مرحبا، السَيِد المَصدوم تحدثنا إلى المرأة التي كانت تنافسني في المَزاد |
Ama Bay Shue'yla konuştuk ve bu haftanın ödevini kaçıracağımız için en azından... | Open Subtitles | ولكننا تحدثنا إلى السيد شوستر ولأننا سنفوت درس هذا الأسبوع اعتقد بأنه أقل ما نستطيع فعله هو |
Biz Jim ile konuştuk ve sana söylemek istediğimiz bir şey var. | Open Subtitles | حسناً, لقد تحدثنا إلى " جيم " وهنالكَ ما نودُ إطلاعكِ عليه |
Mahallendeki bir polisle konuştuk, bir çok şey için şüpheli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تحدثنا إلى شرطي في منطقتكم، قال انك مشتبه بالكثير من الأشياء. |