ويكيبيديا

    "تحديات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorluklar
        
    • zorluklarla
        
    • zorlukları
        
    • zorlu
        
    • zorlukla
        
    • meydan
        
    • mücadele
        
    • karşılaşıyorlar
        
    • sorunlar
        
    • sorunlarla
        
    Fakat günümüzde hâlâ bazı bulaşıcı hastalıklar ve kanserin farkına varma ve teşhis koyma aşamalarında büyük zorluklar ile karşılaşıyoruz. TED لكننا ما زلنا نواجه اليوم تحديات كثيرة في كشف وتشخيص العديد من الأمراض التي تهدد الحياة مثل الأمراض المُعدية والسرطان
    Çok geçmeden, hırslı Norman şövalyeler yeni zorluklar aradı. TED لم يستغرق فرسان النورمان وقتا طويلًأ لكي يبدأوا البحث عن تحديات جديدة.
    Vücutlarımız da hayatta yeni zorluklarla karşılaşır ve herbiriyle uğraşmak için çalışırız. Open Subtitles أجسامنا أيضا تواجه تحديات مختلفة في الحياة وقد خُلقْنا لنتَكيَفَ معَهَا ونتَحَمَّلها،
    Etraflarındaki buz dünyası eridiğinde bazı kutup hayvanları büyük zorluklarla karşılaşacak. Open Subtitles ستواجه بعض حيوانات القطب تحديات عظيمة عندما يتبدد العالم الجليدي حولهم
    Hayatın zorlukları ve güçlüklerini ifade ettiklerinden habersiz bir şekilde. Open Subtitles .. جاهلاً أنهم كانوا يواجهون التعقيدات الواسعة و تحديات الحياة
    Mimarlığın en zorlu yanlarından biri bir şey inşa ederken yıkımı düşünmememiz. TED أحد تحديات الهندسة المعمارية تكون دائمًا أننا عندما نبني، لا نفكر بالإزالة.
    Onlar biyohacker alanları açıyorlardı ve bazıları daha çok yasa ve daha az kaynak ile bizim yaşadığımızdan daha fazla zorlukla karşılaşıyorlardı. TED كانوا يفتحون مساحات البيوهاكر، والبعض منهم كانوا يواجهون تحديات أعظم مما واجهنا، قوانين أكثر و موارد أقل
    Aynı zamanda iş değişikli sebebiyle beraberinde inanılmaz zorluklar getirecek. TED وسيجلب أيضاً تحديات هائلة فيما يتعلق بفرص العمل المحتملة.
    Evet, ihtiyaç duyduğumuz dönüşümün önündeki zorluklar büyük, fakat çözülebilir. TED نعم، تحديات التحول نحتاج كبيرة، ولكن يمكن حلها.
    Bu aşma noktası küresel gıda güvenliği için çok ilginç zorluklar arz ediyor. TED نقطة التقاطع هذه تبرز تحديات مثيرة للانتباه بشأن الأمن الغذائي العالمي.
    Fakat ,bizden diğer insanlardan ziyade algoritmalara ve bilgisayarlara inanmamız talep edildiğinde teknoloji tamamen yeni zorluklar da yaratmaktadır. TED لكن التكنولوجيا تحدث تحديات جديدة كذلك عندما تأمرنا بعدم الثقة بالآخرين و الثقة فقط في الخوارزميات و الحواسيب
    Ruhlarımızda gezinen ama ne olduğunu bilemediğimiz her birimize özel zorluklar çıkarıp gerçekte kim olduğumuzu bilmemizi sağlayan... Open Subtitles , شئ ما خفي يسكن الروح و تقدم لكل واحد منا عدة تحديات فريدة
    Sitenin kendisini kurmak aslında kolaydı fakat bütün içeriği siteye yerleştirme konusunda ekibimiz zorluklarla karşılaştı. TED كان الموقع نفسه سهلا بما يكفي لبنائه، ولكن الفريق كان يواجه تحديات كيف يملؤون المحتوى بأكمله.
    ve zorluklarla etkili bir şekilde baş edemeyen siyaset ve demokrasiye neden olur. Çünkü modern yeni hareketlere ilham olan nedenler çok önemli. TED وبدون تحديات فعالة، لا تستقيم السياسة والديمقراطية لأن القضايا التى ألهمت تلك الحركات الحديثة فى غاية الأهمية.
    Kız kardeşim neredeyse ölümcül olan kemoterapinin üstesinden gelseydi, hâlen başka zorluklarla yüz yüze gelebilirdi. TED إذا إستطاعت أختي النجاة من خلال العلاج الكيماوي شبه القاتل، فإنها ما تزال تواجه تحديات أخرى.
    2015 yılı, önemi ve benzer zorlukları açısından 1945'e benzeyen bir yıl. TED 2015 هو عام مشابه في أهميته وحتى عام 1945، مع تحديات مماثلة وإمكانية مماثلة.
    Ebeveynlik yaparken çektikleri zorlukları dinledim, mücadelelerini dinledim, onların yakarışlarını dinledim. TED أصغيت إلى تحديات التربية الوالدية التي تواجههم، وأصغيت إلى صعوبات التربية الوالدية لديهم ومن ثم أصغيت لنداء استغاثتهم.
    Bu türden bir bilimi yorumlamanın ciddi zorlukları var. TED الآن، هناك تحديات ضخمة لتفسير هذا النوع من العلوم.
    Aslında, biz hem zorlu hem de heyecan verici zamanlarda yaşıyoruz. TED حقا، نحن نعيش في أزمنة تحديات و أزمنة مثيرة.
    Yani gelir düzeyi yüksek ülkeler için son derece zorlu bir resim çizilmiş oluyor. TED وهذا يمثّل تحديات كبيرة جدا بالنسبة للدول الغنية.
    Planımı tasarlarken üç zorlukla karşılaştığımı farkettim: ilki, bir algılayıcı oluşturmak; ikincisi, bir devre tasarlamak; ve üçüncüsü, bir telefon uygulaması kodlamak. TED حين وضعت خطتي، أدركت أني أواجه ثلاثة تحديات: أولًا، إنشاء مستشعر؛ ثانيًا، تصميم دائرة كهربية؛ ثالثًا، صياغة رموز تشفيرية لتطبيق هاتف ذكي.
    Gelecekten aldığınız ise yeni hedeflere ve yeni meydan okumalara yol alan kanatlarınızdır. TED ما تحصل عليه من المستقبل هو الأجنحة لتحلق نحو وجهات جديدة، تحديات جديدة.
    Niçin hayattaki diğer tüm zorluklarda bize yardım eden mücadele mekanizmaları kalbimiz kırıldığında işe yaramaz hâle geliyorlar? TED لماذا نفس آليات المواجهة والتكيف التي تجعلنا نمرُ بكل أنواع تحديات الحياة تفشلُ معنا فشلًا ذريعًا عندما تتحطم قلوبنا؟
    Nerede olursa olsun her gün sayısız zorlukla karşılaşıyorlar. TED فهم يواجهون تحديات لا حصر لها كل يوم أينما يتواجدون.
    Yaşamımda yüzleştiğim sorunlar, bir çok genç kızın yaşadığı ile aynıdır. Open Subtitles التحديات التى واجهتها فى حياتي هى تحديات تواجهها كثير من الفتيات
    Önemli sorunlarla yüzleşen bağımsız adamlar olarak iyimser olmayı seçtik. Open Subtitles كرجل حر يواجه تحديات هامة نحن نختار أن نكون متفائلين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد