Duygularıyla hareket eden benim işi kitabına uygun yapan da sen! | Open Subtitles | أنا واحد الذين تحركهم مشاعري، وأنت الرجل الذي يذهب به الكتاب. |
İzleyiciler, onların hareket ediş biçimlerini şaşkınlıkla izlerlerdi. | TED | الجماهير كانوا يتعجبون من طريقة تحركهم. |
Gökyüzünde işte böyle hareket ediyorlar. | TED | وها هي طريقة تحركهم في السماء. |
Bacaklarını hareket ettir,Eric. Onları hareket ettirmelisin. | Open Subtitles | حرك قدميك يااريك لابد ان تحركهم |
hareket ettirmeye çalışıyorsun ama yapamıyorsun. | Open Subtitles | , أنت تحاول أن تحركهم . ولكنهم مثبتين |
Küçücük bir hareket bile senin için çok zor. | Open Subtitles | من الصعب لك أن تحركهم حتى لو حركه بسيطة |
11 Eylül'den sonra, pek çok insan duygusallıkla hareket etmeye başladı. | Open Subtitles | بعد 9/11 بعض الناس أصبحت عاطفية وتركوا عواطفهم تحركهم |
Bu başarının sebeplerinden biri hareket etme şekilleriydi. | Open Subtitles | طريقة تحركهم ساهم في جزء من ذلك |
Biyolojik uzuvları olan dansçıları getirdik ve nasıl hareket ettiklerini, dans pistinde hangi kuvvetleri uyguladıklarını çalıştık ve bu verileri ve dansın temel prensiplerini, dönüşlü dans kabiliyetini ortaya koyduk ve bu bilgileri biyonik uzuvlara yerleştirdik. | TED | جلبنا راقصين بأعضاء طبيعية و درسنا كيفية تحركهم وما هي القوى التي يطبقونها على خشبة الرقص قمنا بأخذ هذه البيانات وقمنا بوضع مبادىء متقدمة للرقص وقدرات الرقص التفاعلية ثم قمنا بزرع هذا الذكاء في العضو الآلي الحيوي |
hareket ettiremiyorsun. | Open Subtitles | .لا تستطيع أن تحركهم |
Daha hızlı hareket etmelisin. - Pekala. | Open Subtitles | تحتاج أن تحركهم أسرع |
Pakistan sınırına o kadar yakınken Taliban tutsaklarla ilk 48 saat içerisinde 16 km den daha fazla hareket etmez ve sadece geceleri ilerler. | Open Subtitles | "المكانبالقربمن حدود"باكستان، رجل طالبان لن يتخطوا أكثر من 10 أميال. وبحوزتهمالأسرىبأول48ساعة، و لنّ يكون تحركهم سوى ليلاً. |
Nasıl hareket edeceklerini izleyen bir düzen var. | Open Subtitles | يوجد نمط لطريقة تحركهم شاهد |