İyi olacağınıza söz verirseniz, bayram harçlığı dağıtabilirim. | Open Subtitles | أجل ، ربما سألقى عليكم بعض الشلنات لو وعدتم أن تحسنوا التصرف |
Fakat binlerce vakanın birinde insanlar iyi hissetmek istiyordu ve Katolik Kilisesi de bunu bir avuç mucize olarak tanımlıyordu. | Open Subtitles | لكن من بين آلاف الناس الذي يدعون بأنهم تحسنوا الكنيسة الكاثوليكية تقر بحفنة معجزات معينة |
Seyirci sayısı az. Dolphins ise çok iyi durumda. | Open Subtitles | الحضور محبط بينما الدلافين تحسنوا |
Seyirci sayısı az. Dolphins ise çok iyi durumda. | Open Subtitles | الحضور محبط بينما الدلافين تحسنوا |
Daha çok dosya yüklendikçe daha da iyi oluyorlar. | Open Subtitles | كلما زاد عدد الملفات المرفوعه تحسنوا |
Bu yüzden hepinizin en iyi şekilde davranmanızı istiyorum özellikle sen, Bart Simpson. | Open Subtitles | لذا أريدكم جميعاً أن تحسنوا التصرف، وخصوصاً أنت يا (بارت سيمبسن) |
Sevgili kızıma çok iyi bakın. | Open Subtitles | أرجو أن تحسنوا رعايتها |
- Bunu iyi düşünememişsiniz. | Open Subtitles | لم تحسنوا التفكير |
Ned'i gömseniz iyi olur. | Open Subtitles | يستحسن أن تحسنوا دفن (نيد) |
Ned'i gömseniz iyi olur. | Open Subtitles | يستحسن أن تحسنوا دفن (نيد) |
- Herkes daha iyi oldu. | Open Subtitles | -الجميع تحسنوا |