ويكيبيديا

    "تحليلها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • analiz
        
    • inceleyebilirim
        
    Slot makinesinin sonuçları belli bir süre ile kayıt edildi ve ardından analiz edildi. TED تم تسجيل مخرجات آلات القمار على مدى فترة من الزمن وبعدها تم تحليلها.
    İki toz partikülü: sağdakine Boris diyorlar ve analiz edebilmek için tantalla muamele ettiler. TED جزيئتان من الغبار: أطلقوا على الجزيئة اليمنى اسم بوريس، وعالجوها باستخدام التنتالوم لكي يتمكنوا من تحليلها.
    Sonra veri analiz için yüzlerce mil uzaktaki iyi donanımlı hastanelerin mobil ağlarına gönderiliyor. TED ترسل البيانات عبر الشبكة الخليوية إلى المشافي المجهزة تجهيزاً مناسباً على بعد مئات الأميال بغية تحليلها.
    "İç gözlem" kelimesi analiz yapmak istediğimiz kitaplarda bir kez bulunmadı. TED لم تظهر كلمة التأمل ولا لمرة واحدة في الكتب التي نريد تحليلها.
    Geri döndüm ve bir hafta önceden bir kez Calypsol enjekte edilip edilmediğine odaklanarak yeniden analiz ettik. TED لذا عدت، وأعدنا تحليلها بناءا على ما إن أخذوا حقنة الكاليبسول أو لا في أسبوع سابق.
    Tüm bu veri bir yere gönderildi ve bunu analiz etmek için devasa bir bilgisayar çabası başladı. TED شُحنت كل هذه البيانات لمكان واحد وانكبت الجهود المعلوماتية على محاولة تحليلها.
    Bu nedenle örnek toplayan, onları fırına koyan, parçalayan ve analiz eden bir kolu var. TED لذلك سيكون لديها ذراع آلية لأخذ العينات، و وضعها في فرن، و من ثم سحقها و تحليلها.
    Bilgisayarlar çalışır hale gelmeden onu analiz edemem. Ellerim bağlı. Open Subtitles لا استطيع تحليلها حتى احصل على الحاسبات مجددا,يداي مغلولتان
    Her parçası kan testi kadar güvenilirdir ve çok daha hızlı bir şekilde analiz edilebilir. Open Subtitles يُعتمد عليها كاختبار الدم لكن يمكن تحليلها أسرع بكثير
    Mürekkep örneği analiz edildikten sonra, ince tabaka kromatografisi yöntemiyle incelenir. Open Subtitles بمجرد استخراج الحبر، ويتم تحليلها مع رقيقة اللوني طبقة.
    Kontrol grubundan gelen bilgiler iki yönlü anova ile analiz edildi. Open Subtitles البيانات التحكمية تم تحليلها و مقارنتها بالنسبة لكل من الجانب و العوامل الداخلية
    Akla gelebilen her türlü cihazı onu analiz etmek için kullandık. Open Subtitles حاولنا تحليلها مستخدمين كل جهاز يمكن تخيله
    analiz ettiğim kapsülde buna dair hiçbirşey yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك شيء حول ذلك في تلك الكبسولة التي تم تحليلها
    Evet, çünkü lensler analiz edildi ve üzerinde çalışıldı ve Galileo'nun kullandıkları ile aynı özelliklerde üretildi. Open Subtitles نعم لأن العدسات تم تحليلها و دراستها وصناعتها بنفس خصائص منظار جاليليو
    Sistem, kişinin yüzünü 147 farklı data ile ...analiz ediyor. Open Subtitles النظام يقسّم وجه الشخص وسماته إلى 147 مجموعة من البيانات ليتم تحليلها.
    Teknisyenimiz bir virüs örneği yüklediğinde ReadyFace tarafından analiz edilir ve yüz grafiğine dönüştürülür. Open Subtitles الموظف التقني يضع عينة من الفيروس في المدخل حيث يتم تحليلها من قبل الجهاز ويتم ترجمتها الى رسم وجهي
    Bu bellekteki kanıtları analiz ettireceğim ama şehri terk etmemenizi istemek durumundayım. Open Subtitles سأرسل الأدلة التي على محرك الأقراص لكي يتم تحليلها لكن يجب أن أطالبكم بعدم مغادرة المدينة.
    Daha karmaşık problemleri çözmek, analiz etmek, onlar üstünde düşünmek için daha fazla zaman harcayıp daha fazla çalışmanız gerekir. Open Subtitles لكن التمكن من حل المشاكل الأكثر تعقيداً وكيفية تفصيل مشكلة وكيفية تحليلها يتطلب منا المزيد من الاهتمام والوقت
    ...dostlarınla analiz edip senden hoşlanıp hoşlanmadığını bulduğun durum değil bu. Open Subtitles و تحاولي مع اصدقائك تحليلها لتعرفي اذا كان يعني انه معجب بك
    Sistem, kişinin yüzünü 147 farklı data ile ...analiz ediyor. Open Subtitles النظام يقسّم وجه الشخص وسماته إلى 147 مجموعة من البيانات ليتم تحليلها.
    Laboratuara götürüp inceleyebilirim. Open Subtitles باستطاعتي أن أخذها للمختبر و تحليلها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد