O, eğitimli bir ölüm uzmanıyken olay yeri temizleyicisine dönüştü. | Open Subtitles | إنها مُتعهدة دفن موتى مُدربة تحولت إلى مُنظفة مسارح جرائم |
Fakat, Afrika'ya yardım, absürd bir tiyatroya dönüştü. | TED | ولكن مساعدة أفريقيا قد تحولت إلى مسرح اللامعقول. |
Ama sonra kötü bir durum, kasten adam öldürme suçuna dönüşmüş. | Open Subtitles | لكن بعد وضعية سيئة واحدة تحولت إلى تهمة القتل غير المتعمد |
ve olduğum zaman da hiç sevmediğim birisine dönüştüm. | Open Subtitles | وعندما فعلت أخيرا تحولت إلى شخص لم يعجبني |
Davranış düzenlemesine döndü, Norbert Wiener'ın olabileceğinden korktuğu şey buydu. | TED | فقد تحولت إلى عملية تعديل سلوكي، كما عبر عنها نوربرت وينر. |
Sadece anlamıyorum 8 saatliğine grupta değildim ve... parti bir ortaçağ sirkine dönmüş. | Open Subtitles | أنا لا أفهم فحسب , غبت عن الحفلة لـ 8 ساعات و الحفلة تحولت إلى سيرك من القرون الوسطى |
Gerçekten dinozorların kuşlara dönüştüğünü mü düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أتظن حقا أن الدينوصورات بتطورها تحولت إلى طيور؟ |
Birlikte şarkılar söyledik, şehir merkezinde haberleri birlikte öğrendik ve yolun bir yerlerinde, o iki yönlü diyalog tek yönlü bir monoloğa dönüştü. | TED | نغني مع بعضنا. نتشارك الأخبار في ميدان البلدة، وعند نقطة معينة، المحادثة ذات الإتجاهيين تحولت إلى نقل باتجاه واحد. |
Kullandığım alet bir mancınığa dönüştü. | TED | ما حصل هو أن الأداة التي كنت أستخدمها تحولت إلى مقلاع |
Fayton, balkabağına dönüştü... - ve uşak da büyük, beyaz bir fareye. | Open Subtitles | المركبة تحولت إلى يقطينة والخادم إلى فأرأبيض كبير |
Bir düğün töreni kâbusa dönüştü. | Open Subtitles | من ناحية أخرى, حفلة زفاف تحولت إلى كابوس |
Fakat çocukluk arkadaşlıkları aşka dönüştü ve bu Therese'yi tatmin etti. | Open Subtitles | ولكن صداقتهم في فترة الطفولة تحولت إلى حب وهذا أحتواها. |
bir peri masalından... kabusa dönüştü. | Open Subtitles | إعتقدت ان قصة الحوريات كانت حقيقية .لكنها تحولت إلى كابوس |
İmzalamamamın tek nedeni... senin hoppa Kuzeyli bir fahişeye dönüşmüş olman... ve şimdi seni defetmekten başka yapabileceğim bir şey yok! | Open Subtitles | أنك تحولت إلى عاهرة مستهترة. وليس لدي الآن ما هو أفضل من التبول عليك. |
Güzel bir kadına dönüşmüş, değilmi? | Open Subtitles | وقالت إنها تحولت إلى امرأة شابة جميلة ، لا هي؟ |
İmkansız biçimde davranıyordum. Sonra Yahudi bir komedyene dönüştüm. | Open Subtitles | أنا كنت مستحيلة ثم تحولت إلى كوميدية يهودية |
Denizkızına, mumyaya, cine dönüştüm tamam mı? | Open Subtitles | لقد تحولت إلى حورية بحر مومياء و جنية ، حسناً ؟ |
Güçlü krallığı çöle döndü ve bugüne kadar da böyle kaldı. | Open Subtitles | ومملكته العظيمة تحولت إلى أرض خراب وظلت هكذا لفترة طويلة من الزمن حتى اليوم |
Ve sonra şoföre dönmüş ve ona şaka yapıyorum demiş. | Open Subtitles | وبعدها تحولت إلى سائق ...... وقالت ... أنا أهرج ... |
O soylu fikirlerin nasıl yıkıcı silahlara dönüştüğünü. | Open Subtitles | تلك الأفكار النبيلة تحولت إلى أسلحة دمار |
Bak, Sheldon bunun bir anlaşma olduğunu biliyorum, ve sen zombiye dönüşürsen seni öldürmeyeceğime de söz veriyorum. | Open Subtitles | إسمع يا شيلدون أعلم أن الأمر مدرج في الإتفاقية و إذا تحولت إلى وحش, أقسم لك أني لن أقتلك |
Adam öldüren bir cadı! Yaprağa dönüşen bir sikke! | Open Subtitles | رجل قد قتل بواسطة ساحرة عملة تحولت إلى ورقة شجر ذهبية |
O ki bundan tam kırk yıl önce burada taşa dönmüştü. | Open Subtitles | التي تحولت إلى صخره في هذه الغرفة بتحديد أربعين سنه مضت اليوم |
Bana balığa dönüştün dediklerinde bunu söylüyorum. | Open Subtitles | هذا الذي أشاع خبراً حتى يقول الناس أنك تحولت إلى سمكة. |
Bir çok şehir alanı ayrımcı bir kullanışla park yerlerine dönüştürüldü. | TED | والكثير من المناطق المدنية تحولت إلى أماكن لركن السيارات بشكل عشوائي |