ويكيبيديا

    "تحوم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • etrafında
        
    • Etrafta
        
    • dolaşıp
        
    • dolaşan
        
    • dolanan
        
    • üzerinde
        
    • dolaşıyor
        
    • dönüp duran
        
    • nın
        
    • cirit
        
    • daireler
        
    • sürtüklerden
        
    Ve gördüğünüz gibi, şempanzeler, her bir şempanze bir üçgen, öngörümüz olan karenin etrafında dairelenmişler. TED وكما ترون، الشمبانزي، كل الشمبانزي مثلث واحد، و دائره حولها، تحوم حول التنبؤ بذلك.
    Tam bir uzmanlıkla tırmandım ve Etrafta cıvıldayan kuş seslerinin tadını çıkardım. TED تسلقت بدقة متناهية واستمتعت بصوت الطيور التي كانت تحوم حول المنحدر الصخري.
    Yeni dişi hala sürü içinde dolaşıp lider erkekle yakınlaşma fırsatı kolluyor. Open Subtitles ما زالت الأنثى الجديدة تحوم حول المجموعة في انتظار الفرصة لتقترب من الذكر المهيمن
    Biliyorsunuz ki, savaş zamanında ortada dolaşan askeri birlikler, ordular vardır. TED وكما تعلمون، خلال فترة الحرب، هناك مليشيات، جيوش، تحوم في الجوار.
    En son karşılaşmamızı kabullendiğine dair ortalarda dolanan dedikoduyu dağıtmak istersin diye düşünmüştüm. Open Subtitles ظننتك تريد تبديد إشاعة تحوم هنا بأنك هزمت في آخر لقاء لنا
    Onun, biricik çocuğuna zarar vermemden korkarcasına başımın üzerinde dikilmesi işi daha da zorlaştırıyordu. Open Subtitles والذي جعل الأمر أكثر صعوبة أنها كانت حولي دائما,تحوم فوقي كأنها تخشى أن أغير أفكارها الصبيانية الثمينة.
    Rus denizaltıları etrafımızda dolaşıyor. Open Subtitles تعلمين ان لدينا غواصات روسية تحوم هنا
    Zaman dönüp duran, hızlı hareket eden parçacıklarına çözülür. Open Subtitles الوقت بكل بساطة يذوب إلى جسيمات سريعة الحركة تحوم بعيدا
    Tanrı'nın ruhu kanat çırparken suların üstünde kanat çırparken, Tanrı dedi ki: Open Subtitles بينما كانت روح الله تحوم تحوم فوق المياه
    Biliyorsun ki polisler... annenin evinin orada cirit atıyor. Open Subtitles الآن , تعلمين أن الشرطة تحوم حول بيت والدتك على مدار الساعة
    Bunun için deniz üzerinde özgürce, daireler çizerek uçan Kuzey Gümüş martısını bir örnek model olarak kullanmaktan daha iyi ne olabilirdi ki? TED ما يمكن أن يكون الأفضل للاستخدام؟ نورس الرنجة، في انطلاقه الحر تحوم ثم تنقض على البحر ، ولاستخدام هذا كنموذج للاقتداء به؟
    Fakat kısa süre içinde anladık ki, yunuslar klavye kullanarak botun etrafında takılmayacaktı. TED ولكننا سرعان ما وجدنا أن الدلافين لن تحوم ببساطةٍ حول القارب وتستخدم لوحة المفاتيح.
    Nereye giderse gitsin, beyaz kuşlar etrafında dolaşırlar. Open Subtitles وحيثما يطوف سابحا تحوم فوقه طيور السماء البيضاء
    Dinle, aptal. Senin etrafında dolanmadan önce şansını bende denedi. Open Subtitles اسمع ، أنت أبله ، منحتني التسلية قبل أن تحوم حولك
    Etrafta şişko bir kız varsa, zayıf olanı daha seksi gelior o kadar Open Subtitles المثيرة فقط تجذب الانتباه و ذلك بسبب انها تحوم فتصبح على ما تريد
    Eğer olsalardı Etrafta zıplayan perileri fark etmez miyim sanıyorsun? Open Subtitles هل تحسبني لن ألاحظ إذا ثمة جنيات تحوم في العالم؟
    Sanki çevremde sürekli dolaşıp duran şeytanlar var. Open Subtitles كما لو ان تلك الشياطين كانت دائما تحوم بالقرب مني
    Hayır, devriye ekibi kapı kapı dolaşıp, görgü tanığı var mı diye araştırıyor. Open Subtitles لا, هناك دورية تحوم في الحي للبحث عن شهود
    Kendimi bulmak için başımın üstünde dolaşan salak meleklerin yardımıyla ilgili olarak başka bir teori daha duymak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أسمع نظرية أخرى منك حيال كيف أجد نفسي بفضل من مهما يكن ملائكة تحوم حول رأسي
    Ben de yanlarında Etrafta dolaşan gerçek cinler olmadığından emin olmak için gidiyorum. Open Subtitles انا فقط اتأكد انه لا يوجد اى عفاريت تحوم حول المكان
    Ve sağ olsunlar Forthaven'da dolanan söylentileri doğruladılar. Open Subtitles و كانوا لطيفين بما يكفي ليؤكدوا الشائعات (التي تحوم حول (فورت هايفن
    ve senin gözlerin de istediğin şeylerin üzerinde dolaşmıyor mu? Open Subtitles ألا تحوم عيناك على الأشياء التي تريدينها؟
    Tanrım, Etrafta dolaşıyor. Open Subtitles يا إلهي، إنّها تحوم حول الجميع.
    Şu senin kalın kafatasında dönüp duran en ufak bir düşünce var mı? Open Subtitles أهناك اية افكار تحوم في جمجمتك القذرة النحيفة تلك؟
    Halo Halkası'nın bu küçük parçasında olan ve başka hiçbir yerde olmayan. Open Subtitles تلك القطعة من الهالة تحوم في مجال موطننا
    Hani akbabalar tepesinde cirit atar. Open Subtitles والطيور تحوم فوق رؤوسنا . أنت تعرفين كيف تكون
    Uçak Berlin'in üstünde daireler çiziyor. Bir gün yere çakılacak. Open Subtitles الطائرة تحوم فوق برلين، ستتحطم ذات يوم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد