GPS'i seni hapse götürmeden önce kaldığın güvenli yerde sakladığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أفترض انكِ تخبأ جهاز تحديد المواقع في مكان آمن قبل أن يأخذوك إلى السجن |
Sen 2 milyonumu nereye sakladığını söylersen tabii. | Open Subtitles | إذا أخبرتني عن المكان الذي تخبأ فيه النقود |
Saatleri nereye sakladığını söyle, ben de yaylanayım. | Open Subtitles | فقط أخبرني أين تخبأ ساعاتك .وسوف أفك قيودك |
Sırlarını benden saklıyor musun? | Open Subtitles | هل تخبأ أىّ أسرار عنى ؟ |
Ve o odada ne saklıyor? | Open Subtitles | وماذا تخبأ داخل تلك الغرفة ؟ |
Eğer sen bu gerçekleri müvekkillerinden saklıyorsan bunun vebali de senin üstünde Howard. | Open Subtitles | وإن كنت تخبأ هذا من عملائك؟ إذًا (هاورد)، هذا سيكون عليك. |
Kolajlarında neden askeri sırları sakladığını bilmiyorum, tabi eğer... | Open Subtitles | لا أدري لما كانت تخبأ أسرار عسكرية ... في ملصقاتها، إلا إذا |
Sita'nın bir şey sakladığını biliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعرفون... . بأن سيتا تخبأ شيأ ما |
Parayı nereye sakladığını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اعلم اين تخبأ المال |
Şuna bir bak. Annie'nin bir şey sakladığını biliyordum. | Open Subtitles | انظري إلى هذا. كنت أعلم أن (آني) تخبأ شيئا ما. |
Hem, o odada ne saklıyor? | Open Subtitles | وماذا تخبأ داخل تلك الغرفة ؟ |
Nerede saklıyor o kadar şeyi? | Open Subtitles | ـ أين تخبأ كل ذلك الطعام؟ |