Bu bizim kaderimiz, yani Bana her şeyi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | ،لذا هذا هو مصيرنا لذلك يمكنك أن تخبرني بأي شيء |
Benimle konuşabilirsin. Bana her şeyi anlatabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك التحدث إلي يمكنك أن تخبرني بأي شيء |
David, bana hiçbir şey anlatmak zorunda değilsin, burada güvende olduğunu ve herşeyin yoluna gireceğini bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | لست مضطراً لأن تخبرني بأي شيء أردت فقط أن تعرف ..بأنك بمأمن هنا |
bana hiçbir şey söylemeyecek. İstediği her şeye sahibim. | Open Subtitles | لن تخبرني بأي شيء أنا أمتلك أي شيء تريده |
Bilmiyorum. bana hiçbir şey söylemedi. | Open Subtitles | لم تخبرني بأي شيء |
Çok tuhaf, bana hiçbir şey söylemedi. | Open Subtitles | هذا غريب، لم تخبرني بأي شيء. |
Bana geçmişin hakkında hiçbir şey anlatmadın usta. | Open Subtitles | لم تخبرني بأي شيء عن ماضيك إطلاقاً يا سيّدي |
Daha henüz hiçbir şey anlatmadın? | Open Subtitles | أنت لم تخبرني بأي شيء بعد. |
Haydi ben senin ağabeyinim Bana her şeyi anlatabilirsin. | Open Subtitles | بربّك أنا أخيك يمكنك أن تخبرني بأي شيء |
Ben onun kocasıyım. Bana her şeyi anlatır. | Open Subtitles | أنا زوجها ، تخبرني بأي شيء |
Bana her şeyi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تخبرني بأي شيء. |
Birden buraya geliyorsun, aklını kaçırmış vaziyettesin bana hiçbir şey anlatmıyorsun ve şimdi de gidiyor musun? | Open Subtitles | انت تأتي الى هنا خائف ولا تخبرني بأي شيء والآن انت تغادر ؟ |
Şimdiye kadar bir şey bulamadılar, ve sen de bana hiçbir şey söyleyemiyor musun? | Open Subtitles | ولكن حتى الآن لم يحصلوا على شيء وأنت ألا تستطيع أن تخبرني بأي شيء آخر ؟ |
Evet, bana hiçbir şey söylemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | صحيح ، نعم. ربّما أنتَ غير قادر على أن تخبرني بأي شيء ، على أي حال. |
Bana Frank Churchill hakkında hiçbir şey söylemedi. | Open Subtitles | رفضت أن تخبرني بأي شيء عن (فرانك تشرشل). |
İş hakkında hiçbir şey anlatmadın. | Open Subtitles | لم تخبرني بأي شيء عن العمل |