Seni terk eden sevgilin, biyolojik babam olan kişiyi uydurdun mu yani? | Open Subtitles | العشيق العابر؟ الأب البيولوجي المفترض؟ هل تختلقين ذلك؟ |
Niye kardeşinle ilgili böyle bir yalan uydurdun şimdi? Yalan söylemedim. | Open Subtitles | لماذا تختلقين قصة بمثل هذه عن أختك ؟ أنا لا أختلق أيّ شيئ يا أمي |
Tüm bunları geceyi dışarıda geçirmek için uydurmuyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لا تختلقين كل هذا للهروب من الليلة، صحيح؟ |
Bazen bunları uydurduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | في بعض الأحيان أظن أنكِ تختلقين هذه الأمور فقط. |
Ayrıca nedenler uyduruyorsan, ortada neden yok demektir. | Open Subtitles | و إن كنتِ تختلقين أسباباً يعني هذا عدم وجود سبب |
Bana hiç inanmadın zaten! Uyduruyorsun! | Open Subtitles | أنت تختلقين الأمر ولا أعرف لم تفعلين هذا |
Bak, bu Liam denen adamı kendi yaptıklarını haklı çıkarmak için uydurmadığını nereden bileceğiz? | Open Subtitles | أنظري , كيف نعلم بأنكِ لا تختلقين (ليما) هذا لتبررين ما فعلتيه ؟ |
Tamamen uydurdun bunu,değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تختلقين هذا كلّه أليس كذلك؟ |
- Bence sen uydurdun. | Open Subtitles | أنتِ تختلقين هذا |
Bu masalları sen mi uydurdun? | Open Subtitles | -هل تختلقين هذه القصص؟ |
Bütün bunları kafandan uydurmuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إنكِ لا تختلقين هذا، أليس كذلك؟ |
Bunu sen uydurmuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تختلقين هذا؟ |
Hayır. Bunu senin uydurduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | كلاّ لا أظنكِ تختلقين ذلك |
Beni hayatından uzakta tutmak için bahaneler uydurduğunu düşünüyorum Jessica ve sana söz veriyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنّكِ تختلقين الأعذار لإبقائي خارج حياتكِ (جيسكا)، .. |
Janet, yemin ederim, eğer bunları uyduruyorsan... Uydumuyorum! | Open Subtitles | -جانيت)، تالله إن كنت تختلقين ذلك) ... |
Seksi bir doktorsun ancak yalnızsın risk almak yerine her zaman bahane Uyduruyorsun. | Open Subtitles | لكنكِ وحيدة ، لإنك دائماً ما تختلقين الأعذار بدل المخاطرة |
Bunu neden yaptığını bilmiyorum. Bunları Uyduruyorsun. Bu olayın dışında olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لا أعلم لم تفعلين هذا، أنت تختلقين الأمور قلت أنك لا تهتمين بهذه الأمور |
Bunları uydurmadığını düşünmeni anlıyorum ama ben... | Open Subtitles | تظنين أنك لا تختلقين ذلك ولكن... |